18. Hukuk Dairesi 2016/4524 E. , 2016/5465 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 1160 ada 64 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... vd. vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-Bilirkişi kurulunca emsal incelemesi yapılırken emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası"nın 18. maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerekir. Dairenin geri çevirme kararından sonra getirtilen belediye imar ve tapu müdürlüğü yazılarına göre -hükme esas alınan bilirkişi kurul raporunda- somut emsal olarak incelenen 1160 ada 111 parsel sayılı taşınmazın satış tarihi itibariyle İmar Yasası uyarınca düzenleme görmüş imar parseli, dava konusu taşınmazın ise dava tarihi itibariyle kadastro parseli olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre bilirkişi kurulunca yapılan değerlendirmede, dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılmaması,
2-Bozma kararı öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın el koymadan arta kalan 3339,73 m² için %5 oranında değer artışı belirlenerek tazminat bedelinden indirim yapıldığı, yine el koymadan arta kalan 72,34 m² içinse %20 oranında değer kaybı hesaplanarak tazminat bedeline eklendiği, belirtilen hususlarda bir bozma yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, bozma gerekleri yerine getirilmeli ve bu bağlamda bozma kapsamı dışına çıkılmamalıdır.
Buna göre, bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda hesaplanan dava konusu taşınmazın el koymadan arta kalan 3339,73 m² si için %5 oranında değer artışı ile el koymadan arta kalan 72,34 m² si için %20 oranında değer kaybının taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek, bozmaya uyan mahkemece yalnızca bozma gerekleri doğrultusunda bedel tespiti yapılması gerekirken %20 değer kaybını taşınmazın 61,59 m² kısım için hesaplayan ve 3339,73 m² için değer artışı hesaplamayan bilirkişi raporu esas alınarak bedel tespiti yapılması,
3-Kabule göre de,
a)Kabul edilen miktara göre alınması gereken nisbi karar ve ilam harcı 3298 TL olduğu halde 5495 TL olarak hesap edilerek fazlaya hükmedilmesi,
b)Dava açılırken veya ıslahla ödenen peşin harcın doğrudan davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 2700 TL peşin harcın yargılama giderlerine dahil edilerek kabul ret oranlarına göre yapılan paylaştırma doğrultusunda bir kısmının davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.