8. Hukuk Dairesi 2016/22006 E. , 2017/1841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Meskeniyet İddiası
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce bozulmuş bozma kararı üzerine Mahkemece direnme kararı verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunarak haczin kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesi"ne başvurduğu, Mahkemece meskeniyet şikayetinin kabulü ile ... Tapu Sicil Müd.nün .... Parsel sayılı taşınmazda davacı hissesi üzerine uygulanan haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmün alacaklı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce borçlu ..."in 25.09.2013 tarihinde icra dosyasının fotokopisini aldığı, borçlunun en geç dosya fotokopisini aldığı 25.09.2013 tarihinde hacizden haberdar olduğu kabul edilerek yedi günlük şikayet süresi geçtikten sonra 26.11.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından şikayetin süreden reddi gerekirken esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmayarak önceki kararda direnilmiştir. Hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 6763 sayılı Kanun"un 43. maddesi ile Değişik 373. maddesinin 5. bendi hükmüne göre, Dairemizce yeniden yapılan inceleme sonucunda; borçlunun icra dosyasından 25.09.2013 tarihinde fotokopi alarak hacizden haberdar olması üzerine, davanın 27.09.2013 tarihinde harcı yatırılmak suretiyle süresinde açıldığı anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu yönündeki direnme kararı yerinde olup usul ve kanuna uygundur. Bu nedenle hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi;
İİK"nun 82/12. maddesi gereğince borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit
ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalıdır. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Somut olayda; meskeniyet iddiasına konu taşınmaz dublex bir mesken olup, hükme esas alınan 17.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda bu meskene 250.000 TL değer belirlenmiştir. Buna göre normal bir dairenin değerinin bu miktardan düşük olacağının kabulü gerekir. Takip hukukunda asıl olan borcun ödenmesidir. Mahkemece, daha mütevazi bir semtte tek katlı normal bir dairenin fiyatları değerlendirilerek şikayetin bu doğrultuda sonuca bağlanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Dairemizin 12.10.2015 gün 2014/15648 Esas 2015/18129 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak hükmün açıklanan bu değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle Dairemizin 12.10.2015 gün 2014/15648 Esas 2015/18129 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASI ile yerel mahkemenin 12.04.2016 gün 2016/66 Esas 2016/394 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince yukarıda açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,20 TL"nin temyiz edenden alınmasına, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.