10. Hukuk Dairesi 2021/5442 E. , 2021/14191 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No : 2020/205-2021/310
İlk Derece
Mahkemesi : Karacabey 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, ölen eşi ...’ın 05.10.2011-14.10.2011 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili, davacının eşinin ölümünden 5-6 gün önce ... İl Tarım Müdürlüğü"ne ziraat mühendisi ile çalıştırılabileceği ilaç bayiliği ruhsatı alabilmek için gereken evrakları hazırlatıp müracaat yaptığını ancak başvuru sonucu beklenirken davacının eşinin 14/10/2011 tarihinde öldüğünü, davacının ölen eşi ile davalı arasında hukuki ve fiili olarak kurulmuş bir iş akdinin bulunmadığını, sadece ön görüşme yapıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Fer"i müdahil Kurum vekili, davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi, davanın kabulüne, müteveffa ..."ın 05/10/2011 tarihi ile 14/10/2011 tarihleri arasında davalı ..."nin yanında fiilen asgari ücretle çalıştığı hususunun tespitine, sigorta girişinin yapılması hususunun ilgili ... Müdürlüğüne ihbar edilmesine karar vermiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, davacının eşinin, davalıya ait iş yerinde mesu"l müdür olarak istihdam edilebilmesi için ... İl Tarım Müdürlüğüne müracaat yapıldığını, mes"ul müdürlük yapıp yapamayacağına dair yasal bir engel olup olmadığının tespiti için iş yerine geldiği gün öldüğünü, iş yerinde fiili olarak çalışmaya başlamadığını, dava konusu dönemde ölenin asli çalışmasının tarım sigortalısı olarak ... kayıtlarında devam ettiğinin nazara alınmadığını,
Fer"i müdahil Kurum vekili, davacının ölen eşinin görev yapabilmesi için gerekli yasal hazırlıklara başlandığının ancak tamamlanamadığının tespit edildiğini, iddianın öncelikle yazılı belgelerle ispatlanması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davacı, murisi ..."ın 05.10.2011-14.10.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmektedir. Mirasçılık belgesine göre ..."ın mirasçılarının eşi davacı, çocukları... olduğu, davacının sadece kendi adına vekaletname verdiği ve dava açtığı anlaşılmaktadır.
Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, ... 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder (Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, ... 2000, s.288).
HMK 59 ve 60. maddelerde hangi hallerde mecburi dava arkadaşlığının söz konusu olacağı belirtilmektedir. Bu durumda maddi hukuka göre bir hakkın birden fazla kişi tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi halinde mecburi dava arkadaşlığının söz konusu olduğu, mecburi dava arkadaşlığında ancak birlikte dava açılabileceği veya aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği görülmektedir.
Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı var ise, davacı bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Dava, bütün dava arkadaşlarına karşı değilde, bunlardan birine veya birkaçına karşı açılmış ise, bu halde davalı durumundaki kişinin ya da kişilerin, bu davada yalnız başına taraf sıfatı (pasif husumet ehliyeti) yoktur; davalı sıfatı mecburi dava arkadaşlarının tümüne aittir. Ancak bu halde dava sıfat yokluğundan reddedilmez. Mahkemenin, davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmesi için davacıya süre vermesi, davacı bu süre içinde davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına teşmil ederse davaya devam etmesi gerekir. Davacı kendisine verilen kesin süre içinde davasını diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmez ise o zaman dava sıfat yokluğundan reddedilir.
Somut dosyada, mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan davanın mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekirdi. Bu itibarla HMK 124. Maddesi gereğince davacıya davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına teşmil etmesi için süre verilmeli, mirasçıların davaya katılımı sağlanmalı, bu şekilde taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmeli, elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
O hâlde, davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ... Çiftçiye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.