MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki geçit hakkı davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16.04.2018 gün ve 2015/11697 Esas, 2018/3046 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanunu"nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile fen memuru bilirkişilerin 25.10.2013 tarihli raporunda ve krokisinde 4. alternatif olarak belirtilen ve krokide E harfi ile gösterilen kahverengi boyalı 345,99 m2’lik alanda Ödemiş Gerçekli Mahallesi 398 sayılı parsel lehine 399 sayılı parsel aleyhine olacak şekilde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizin 16.04.2018 gün ve 2015/11697 Esas, 2018/3046 Karar sayılı ilamı ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, davacı tarafından lehine geçit hakkı tesis edilen taşınmazın üçüncü bir kişiye satıldığı, davanın reddi gerektiği gerekçesiyle karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı 21.06.2018 teslim alınma tarihli ve imzalı dilekçesinde; lehine geçit hakkı tesis edilen 398 parsel sayılı taşınmazın üçüncü bir kişiye satıldığını, 398 parsel lehine geçit hakkı tesisi istemli davasından feragat ettiğini beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’nin “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Davadan feragat, davacının açmış olduğu davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davacının, davalı taraftaki mecburi dava arkadaşlarından (davalılardan) biri hakkındaki davadan feragat etmesi diğer mecburi dava arkadaşlarını (davalıları) da etkiler. Yani bu halde mahkemece bütün davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı)
Bu nedenle davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekirken bu husus yeniden yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme isteğinin kabulüne, hükmün feragat nedeniyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.04.2018 gün ve 2015/11697 Esas - 2018/3046 Karar sayılı ilamı ile düzelterek onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün davacının davadan feragati nedeniyle BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 05.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.