17. Ceza Dairesi 2018/6679 E. , 2019/8233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında yapılan uygulamada TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına dair hüküm kurulmuşsa da hüküm kurulurken hangi ilamın tekerrüre esas alındığının belirtilmediği, adli sicil kaydında yapılan incelemede kesinleşme tarihi itibarıyla tekerrüre esas gibi gözüken suçları işlediği tarihte 16 yaşında olduğunun anlaşıldığı, tekerrüre esas başka ilamda adli sicil kaydında yer almadığından sanık ... hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmayacağının karar yerinde gözetilmemesi,
2-Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmemiş olması;
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu, 3 yıllık denetim süresi içinde yeniden dosyamıza konu suçu işlemiş olduğu anlaşıldığından sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesinin 6 ve 7. fıkrası uyarınca mükerrirlere ilişkin infaz rejiminin uygulanmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,.” ve 53. maddelerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılması, yerine
"TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin 20.02.2014 tarihinde ikametinden av tüfeğinin çalındığı, 06.03.2014 tarihinde ise ikametinden av tüfeği fişeklerinin çalındığı, kurulan hükümde 20.02.2014 tarihli eylem açısından delil bulunmadığından bu eylemden sanığın cezalandırılmadığı, ancak 06.03.2014 tarihli eylem açısından cezalandırıldığı, müştekinin ise her iki eylem açısından toplam 1.000.00 TL zararının bulunduğunu belirttiğinin ve sanığın 06/03/2014 tarihli celse de pişmanlığını dile getirip zararı giderme hususundaki iradesini ortaya koyduğunun anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27.02.2018 tarihli 2017/11-43 Esas sayılı kararında da belirtildiği üzere; mahkemece 06.03.2014 tarihli eylem açısından gerçek zarar tespit edilerek, ödeme yeri de belirlenmek suretiyle sanığa makul bir süre içerisinde zararı tazmin etme imkanı sağlanıp sonucuna göre sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK"nun 168. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında yapılan uygulamada TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına dair hüküm kurulmuşsa da hüküm kurulurken hangi ilamın tekerrüre esas alındığının belirtilmediği, adli sicil kaydında yapılan incelemede kesinleşme tarihi itibarıyla tekerrüre esas gibi gözüken suçları işlediği tarihte 16 yaşında olduğunun anlaşıldığı, tekerrüre esas başka ilamda adli sicil kaydında yer almadığından sanık ... hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmayacağının karar yerinde gözetilmemesi,
3-Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.