22. Hukuk Dairesi 2017/21097 E. , 2019/6851 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 02/02/2009-24/09/2013 tarihleri arası temizlik personeli sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının istifa ettiğini, davacının aldığını iddia ettiği aylık net 1.150,00 TL ücreti kabul etmediklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesinin birinci fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları görünüşte bir ücret belirlemiş olabilirler, ancak bu ücret tarafların aralarında kararlaştırdıkları gerçek ücret olmayabilir. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek ünvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek meslek odaları ile ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Meslek örgütlerince bildirilen ücret miktarları tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmayıp, diğer bilgi ve belgelerle de desteklenmelidir.
Somut olayda, davacı işçi aylık net 1.150,00 TL (brüt 1.608,60 TL) ücret aldığını, ücretin asgari ücrete tekabül eden kısmının banka aracılığı ile bakiyesinin ise elden ödendiğini iddia etmiş, davalı taraf davacının imzalı ücretli bordrolarında gösterilen asgari ücretle (brüt 1.021,50 TL) çalıştığını savunmuştur. Dosya kapsamında dinlenen davacı ve davalı tanıkları işyerinde elden ücret ödenmesine ilişkin olarak beyanda bulunmadıkları gibi davacının aldığı ücrete ilişkin olarak bilgilerinin olmadığını ifade etmiştir. Yapılan ücret araştırması sonucunda ... Ticaret ve Sanayi Odası tarafından net 1.300,00 TL emsal ücret bildirilmiştir. Karara esas alınan raporda yapılan emsal ücret araştırması ve talebe göre davacının net 1.150,00TL (brüt 1.608,60 TL) ücret aldığı kabul edilmiş ise de tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının imzalı ücret bordrolarına göre asgari ücret (brüt 1.021,50 TL) aldığı, ücret bordrolarında yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığına dair bir şüphenin de ispatlanamadığı, tarafların asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilecekleri, meslek örgütlerince bildirilen ücret miktarlarının tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmadığı ve diğer bilgi ve belgelerle de desteklenmesi gerektiğinin anlaşılmasına göre davacının asgari ücret(brüt 1.021,50 TL) aldığı kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde net 1.150,00 TL (brüt 1.608,60 TL) ücretle çalıştığı kabulü isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi