MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, nitelikli yağmaya teşebbüs, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, mala zarar vermek.
HÜKÜM : TCK.nin 82/1-h, 35, 53. maddeleri uyarınca 17 yıl hapis cezası,


TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller, karar yerinde incelenip, sanık ... hakkında mağdur ..."i nitelikli öldürmeye teşebbüs, nitelikli cinsel saldırı, kişi hürriyetinden yoksun kılma suçları ile nitelikli yağma eyleminin sübutu kabul, oluşa ve bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık hakkında mala zarar verme suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatine hükmedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma ilamına uyularak verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin vasfa, fazla ceza tayin edildiğine, TCK 150/2 maddesinin uygulanmadığına; katılan vekilinin eksik ceza tayin edildiğine, mala zarar verme suçundan ceza verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A)Sanık hakkında nitelikli öldürmeye teşebbüs, nitelikli cinsel saldırı, kişi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile mala zarar verme suçundan verilen beraat kararının tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B)Sanığın mağdura yönelik nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Sanık ..."nin mağdura ait çantayı yağmaladıktan sonra kaçıp uzaklaştığı, mağdurun yoldan geçmekte olan bir aracın önüne atlayıp durumu anlatması üzerine tanık Muhammet"in sanığın peşine düşüp kovalaması sonucu çantayı düşüren sanığın eyleminde, "kesintisiz takip" söz konusu olmayıp eylemin tamamlanmış olduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme sonucu "yağmaya teşebbüs" suçundan ceza verilmiş olması;
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 01.10.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.