12. Hukuk Dairesi 2020/7272 E. , 2021/3271 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İpotekli taşınmaz malikleri ..., ..., ... Kimya San. ve Tic. A.Ş ile asıl borçlu ... hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde taşınmaz malikleri ve kredi sözleşmesinde müşterek müteselsil kefil olan borçluların sair itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra; alacaklı banka tarafından asıl borçlunun kredi sözleşmesindeki adresi olan Portekiz adresine hesap kat ihtarı gönderilmediğini, belirterek Türkiye"deki adresine yapılan hesap kat ihtarı tebliğinin ise tebligat yapılan yer asıl borçlunun kredi sözleşmesindeki adresi olmadığı nedenle usulsüz olduğundan kendilerine icra emri gönderilemeyeceğini belirterek takibin iptalini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince; asıl borçlunun kredi sözleşmesinde belirtilen adresinden farklı bir yere hesap kat ihtarı gönderildiği, ipotek maliki olmadığından ipotek adresinin bulunmadığı nedenle diğer borçlular hakkında da ilamlı ipotek takibi yapılamayacağı gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince; asıl borçluya yasaya uygun şekilde hesap kat ihtarnamesi gönderilmesinin kamu düzeninden ve ilamlı takip şartı olup, süresiz şikayete tabi olduğu, mahkemece re"sen nazara alınması gerektiği belirtildikten sonra alacaklı tarafından her ne kadar asıl borçlunun kredi yapılandırma sözleşmesindeki adresine hesap kat ihtarnamesi gönderildiği iddia edilmiş ise de adres değişikliğinin alacaklıya noter aracılığıyla bildirildiğine dair delil bulunmadığından bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
İİK"nun 68/b maddesinde; "... Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır...." hükmü yer almaktadır.
Yine İİK 150/ı maddesinde; "Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi
hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürlüğüne ibraz ederse icra müdürü 149. madde uyarınca işlem yapar...", İİK"nun 149. maddesinde ise, "İcra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir..." hükümlerine yer verilmiştir.
Somut olayda; asıl borçlu ... Lda" ya çıkarılan hesap kat ihtarının, asıl borçlunun kredi yapılandırma sözleşmesindeki İstanbul/Türkiye adresine çıkarıldığı, adresten taşındığı nedenle iade edildiği görülmüş olmakla, şikayetçi ipotek malikleri ve müteselsil kefillerin adı geçen asıl borçlu şirkete yapılan hesap kat ihtarı tebligatının usulüne uygun olmadığı itirazını ileri süremeyecekleri gibi, bu husus mahkemece de re"sen incelenemez.
Öte yandan kabule göre de; Bölge Adliye Mahkemesince değişen adresin noter ihtarnamesi ile alacaklıya bildirilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; alacaklı banka ile borçlu arasında ek kredi sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmede İstanbul"daki adresin bildirildiği, tebligatın da bu adrese çıkarıldığı dolayasıyla tebliğ işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı, İİK"nun 150/ı ve 68/b maddelerinde 4949 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler bankalar lehine getirilmiş uygulamalar olmakla, banka aleyhine yorumlanmak suretiyle, hesap kat ihtarı tebliğinin yok hükmünde sayılması yönünde yapılan değerlendirmeye dayalı gerekçe olaya uygun olmayıp yerinde görülmemiştir.
O halde yukarıda izah edilen sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 24/06/2020 tarih ve 2019/1138 E. - 2019/1024 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 26/02/2019 tarih, 2017/877 E.-2019/170 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 22/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.