6. Hukuk Dairesi 2021/305 E. , 2021/932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraflar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının takibi için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece 9.967,40 TL üzerinden takibin devamına ve tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, takibe dayanak olarak gösterilen 19/12/2013 tarih ve ... numaralı 29.500,00 TL bedelli faturanın müvekkiline teslim edilmediğini, faturada fatura içeriğindeki ürünlerin teslim edildiğine dair müvekkiline ait herhangi bir imza bulunmadığını, bu sebeple fatura içerinin müvekkili tarafından kabul edilmediğini, söz konusu faturaya dayanılarak icra takibini yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle Kemer İcra Müdürlüğün 2014/384 Esas sayılı dosyasına konu olan 19/12/2013 tarih ve ... numaralı 29.500,00 TL bedelli fatura için 13.357,00 TL borçlu olmadıkların tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli karşı tarafın %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin işe başlamadığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin yanlış ölçü aldığını tamamen hayal ürünü olduğunu, davacının kararsız tutumlarından dolayı müvekkilinin Beycik gibi bir mesafeye sık sık inşaata gitmek zorunda kaldığını, davacının tüm iddialarına rağmen sözleşmeyi fesih etmediğini, kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil etmesini engelleme çabası içinde olduğunu, bu nedenlerle açılmış bulunan iş bu davanın reddi ile davacının alacağının %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; faturadan kaynaklı bakiye borcun 9.967,40 TL olarak tespiti ile takibin asıl alacak olarak bu miktar üzerinden devamına, yasal koşulları oluşmadığından haksız ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı dava dilekçesinde davalı tarafından aleyhine yapılan Kemer İcra Müdürlüğünün 2014/384 Esas sayılı takibine konu olan 19/12/2013 tarih ve ... numaralı 29.500,00 TL bedelli fatura için 13.357,00 TL borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. İcra takibinde 13.000,00 TL asıl alacak için takibe geçilmiş olup, mahkemece hüküm kısmında faturadan kaynaklı bakiye borcun 9.967,40 TL olarak tespiti ile takibin asıl alacak olarak bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair taleplerin reddine şeklinde karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesine göre, mahkeme kararında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta dava, İİK"nın 72. maddesi gereğince menfi tespit istemine ilişkin olup, davanın niteliği gereği kabul durumunda verilecek kararın olumsuz olması bir başka deyişle borçlu olunmayan miktarın tespiti yönünde olması gerektiği gözetilerek, HMK’nın 27. maddesi uyarınca taleple bağlılık kuralı gereği bu miktar yönünden borçlu olunmadığına dair menfi tespit hükmü kurulması şeklinde olması gerekir. HMK 297. maddesine göre, borçlu olunmayan miktarın infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde gösterilmek suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Bu durumda davacının 13.357,00 TL borçlu olmadığı yönündeki talebi karşısında mahkemece faturadan kaynaklı bakiye borcun 9.967,40 TL olarak tespiti ile takibin asıl alacak olarak bu miktar üzerinden devamına şeklinde olumlu tespit hükmü kurularak karar verilmesi HMK"nın 297/2. maddesi hükmüne aykırıdır.
O halde, mahkemece, davacıların talebi üzerinde durularak, borçlu olmadıkları miktar yönünden menfi tespit hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
3- Mahkemece; bakiye borcun 9.967,40 TL olarak tespiti ile takibin asıl alacak olarak bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, yargılama gideri hesaplanırken de bu miktar esas alınarak hüküm kurulmuştur. Ancak az yukarıda belirtildiği üzere menfi tespit davasında borçlu olunmayan kısım üzerinden hüküm kurulması gerektiğinden yargılama giderinin de bu miktar üzerinden “davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak” bir başka deyişle tarafların haklılık durumuna göre paylaştırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca HMK’nın 326/1. maddesi uyarınca, kanunda belirtilen haller dışında, yargılama giderinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. 492 sayılı Harçlar Kanunu ve ekli tarife gereğince değere bağlı davalarda hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden harç alınması gerektiğinden davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde, tüm dava değeri üzerinden değil, kabul edilen miktar üzerinden nispi harç alınması gerekir. Kabul edilen miktar ise davalının haksız çıktığı miktar olduğundan HMK’nın 326/1. maddesinin de sonucu olarak davanın kabulü veya kısmen kabulü halinde hükmolunan nispi harcın tamamından davalı sorumludur. Buna uygun hüküm sonucu oluşturulabilmesi için davanın kısmen kabulü halinde harcın yargılama giderlerine dahil edilerek haklılık oranında paylaştırma yapılması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece davacı iş sahibince yatırılan peşin harcın tamamının aleyhine hüküm kurulan davalıdan tahsiline karar verilmesi yerine haklılık oranında paylaştırılarak peşin harcın bir kısmının davacı üzerinde bırakılması doğru olmamıştır.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekirse de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle; hükmün 1. bendindeki “... faturadan kaynaklı...” kısmından sonra gelen “... bakiye borcun 9.967,40 TL olarak tespiti ile, takibin asıl alacak olarak bu miktar üzerinden devamına. ...” cümlesinin karar metninden çıkartılarak yerine “... 3.132,60 TL asıl alacak ve takip öncesi işlemiş faiz yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE, ...” cümlesinin yazılmasına;
hükmün 3. bendindeki “ ... Alınması gereken ...” kısmından sonra gelen “... 680,87 TL ...” harç miktarı çıkartılarak yerine “... 231,54 TL ...” yazılmasına, ayrıca “...bakiye...” kısmından sonra gelen “... 452,72 TL ...” harç miktarı çıkartılarak yerine “... 3,39 TL ...” yazılmasına;
hükmün 4.bendindeki “ ... yapmış olduğu ...” kısmından sonra gelen “228,15 TL harç” kısmının çıkartılarak yerine “ davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 228,15 TL peşin harç olmak üzere toplam 253,35 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına; ayrıca “... 1.095,40 TL toplamı: ...” kısmından sonra gelen “ ... 1.386,55 TL ...”’nin çıkartılarak yerine “... 1.158,40 TL ...” yazılmasına; ayrıca “... 1.200,00 TL toplamı:” kısmından sonra gelen “... 3.522,55 TL ...” nin çıkartılarak yerine “... 3.294,40 TL ...” nin yazılmasına; devamında “... 2.641,91 TL” nin çıkartılarak yerine “... 835,78 TL...” nin yazılmasına; devamında “...bakiyesinin...” kelimesinden önce “... 2.458,62 TL ...” yazılmasına;
hükmün 5.bendindeki “... kabul ve ret durumu dikkate alınarak, ...” kısmından sonra gelen “ ... 17,50 TL...” nin çıkartılarak yerine “... 52,25 TL...” yazılmasına; ayrıca devamında “... bakiyesinin...” kelimesinden önce “... 17.75 TL ...” yazılmasına kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.