11. Hukuk Dairesi 2018/5864 E. , 2019/7118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01/11/2017 tarih ve 2009/344 E. - 2017/610 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair izmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 30/10/2018 tarih ve 2018/418 E. - 2018/1192 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili yönetim kurulunca başkan ... ve ...’nın müşterek imzaları ile bankalarda hesap açtırmaya yetkili kılınıp, üyelerden en az iki kişinin imzası ile bankalardan para çekme yetkisi verildiğini, bu yetkiye dayalı olarak davalı bankanın ... Şubesinde hesap açıldığını, hesaptan 28/05/2009-05/06/2009 tarihleri arasında parça parça olmak üzere toplam 105.750,00 TL para çekildiğini, hesaptan para çekenlerin başkan ... ve ... olarak görüldüğünü, ancak hesaptan çekilen paranın belirli bir yere yatmadığının tespit edildiğini, bu arada başkan ...’ın belirsiz bir şekilde vefat ettiğini, davalı banka ile yapılan görüşmede bankaca “başkan ... ve bir kişinin para çekmek için bankaya gelip gittiğinin, ...’nın ...’a para çekme yetkisi verdiğinin, ...’ın da bu yetkiye istinaden bankadan tek başına para çektiğinin” beyan edildiğini, ...’nın ise “bankaya hesap açtırmak için hiç gitmediğini, bankaca çağrılmadığını, kimseye para çekme yetkisi içeren bir yazı veya belge vermediğini, belgelerdeki imzanın kendisine ait olmadığını,” beyan ettiğini, diğer yönetim kurulu üyesinin de bu durumu teyit ettiğini, davalı bankanın gerekli incelemeleri yapmayarak sahte imzalı belgelerle ...’a ödeme yaptığını ileri sürerek, 105.750,00 TL" nin ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek % 24,22 faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının hesap açılışında yetki belgesi ve imza sirkülerini bankaya ibraz ettiğini, davacı kooperatif başka ...’ın çektiği paralar ile ilgili dekontlar üzerinde isim ve imzasının bulunduğunu, ...’ın para çekme işlemi öncesinde tek başına para çekebilmesi için kendisi ve ikinci başkan ...’nın imzasını içeren para çekme talimatları ibraz ettiğini, bankanın kendisinden beklenen özeni gösterdiğini ve temsilcilerin yetkisi ile buna ilişkin belgeleri incelediğini, talimatları alarak işlemleri gerçekleştirdiğini, para çekilmesi sonrasında yapılan ödemelerin de kooperatif kayıtlarından incelenmesi gerektiğini, sahte olduğu beyan edilen belgeler ile ödeme yapılmasında bankanın kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, kooperatif yetkililerinin hesaptan para çekme işlemini takip etmemeleri sebebiyle sorumluluklarının bulunduğunu, kabul manasına gelmemek kaydı ile bankayı temerrüde düşürecek bir bildirimin yapılmadığını, faiz başlangıç tarihinin ödeme tarihi olamayacağı gibi istenen faiz oranının hangi kritere göre istendiğinin de belli olmadığından kabul edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın davalı bankaya yatırılan ve çekilen paralardan haberdar olduğu ve ödeme işlemlerinin davacı yanca benimsendiği, davalı bankanın hesap açarken yasal mevzuat gereği alınması gereken tüm belgeleri aldığı, hesaptan para öderken de yasal mevzuat ve bankacılık teamülleri gereği tüm işlemleri yaptığı, ödeme talimatındaki ... adına atılmış imzaların adı geçenin eli ürünü olmadığı Adli Tıp Kurumu raporunda belirtilmiş ise de ... adına atılı imzalarının şube kayıtlarındaki imza sirküsü ile büyük benzerlik taşıdığı, ödeme talimatı ile şubeye gelen kooperatif başkanına davalı bankaca ödeme yapılmasında davalı bankanın herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emirlerindeki (talimat) imzaların davacı kooperatifin temsilcisi ...’ya ait olmadığının alınan bu rapor ile anlaşıldığı, davalı bankanın ödeme emirlerindeki talimatı imza sahibi davacı kooperatif yönetim kurulu başkan yardımcısı olan ..."dan sormadığı, davacı kooperatifin para çekmeye yetkili diğer üyeleri başkan yardımcısı ... ve muhasip üye Elvan Mamak banka hesaplarını kontrol etmeyerek ihmalkar davrandıkları, aralarında ..."nın da bulunduğu yönetim kurulu üyeleri ve denetim kurulu üyeleri olduğu sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nde açılan ve görülen kamu davasında ... ile birlikte bir kısım yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerinin usulsüz işlemlerin denetiminde ihmallerinin bulunduğunun kabulüyle yargılanıp ceza aldıkları, davalı bankanın güven kurumu olup objektif özen yükümlülüğünün bir gereği olarak hafif kusurundan da sorumlu olduğu, davacı kooperatifin yönetim kurulu başkan yardımcısı olan ... ile diğer yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin usulsüz işlemlerin denetiminde ihmal gösterdikleri için davacı kooperatifin de meydana gelen zararda yarı oranında müterafik kusurunun bulunduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 2015/14174 E. -2016/2125 K. sayılı emsal kararının aynı yönde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 01.11.2017 tarih 2009/344 E - 2017/610 K sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 52.875,00 TL alacağın dava tarihi olan 05/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sahte tanzim edilen belgelere dayalı olarak davacı kooperatife ait banka hesabından ödenen bedelin davalı bankadan tazminine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince kabulüyle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dosya içerisinde bulunan 08/02/2017 tarihli ek bilirkişi raporu ve davacı yana ait yevmiye defterine göre, davalı Bankadan davacı kooperatif eski başkanı müteveffa ... tarafından çekilen paraların kooperatif kayıtlarına işlenildiği ve müteveffa ...’dan alacak olarak muhasebe hesaplarına işlendiği, bu şekilde davacının davalı bankadan çekilen meblağlardan haberdar olduğu, yine Banka kayıtları ile davacı ticari defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği anlaşılmış olmakla, davacının davalı Bankadan alacağının bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı Bankanın davacıya yaptığı ödemede % 50 müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeple temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 12/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.