Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2094
Karar No: 2019/7390
Karar Tarihi: 02.05.2019

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/2094 Esas 2019/7390 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi         2019/2094 E.  ,  2019/7390 K.

    "İçtihat Metni"

    İTİRAZ



    Hırsızlık suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b ve 62. maddeleri gereğince ayrı ayrı iki kez olmak üzere 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair...21. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2014/181 E. 2015/39 K. sayılı hükmüne karşı, sanık tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmiş ve onama talepli tebliğname ile dosya Yüksek 13.Ceza Dairesine gönderilmiştir.
    Dairemizin 04/04/2019 tarih, 2018/13448 esas ve 2019/5704 karar sayılı ilamı ile; “5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanığın olay tarihinde tek bir fiille, birden fazla mağdura karşı hırsızlık suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 43/2. maddesinde düzenlenen aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunun söz konusu olması nedeniyle sanığın zincirleme suç hükümleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken ayrı ayrı iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince sonuç ceza bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, ” karar verildiği,
    Bu karara karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24/04/2019 tarih ve 2 - 2015/153874 Temyiz sayılı yazısı ile özetle, İtiraza konu olayda, Başsavcılık ile Yüksek 13.Ceza Dairesi arasında subuta ya da suç vasfına dair bir uyuşmazlık olmayıp itiraz konusu, sanığın eylemine TCK.nun 43.maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususuna ilişkin bulunmaktadır.
    Yargılamaya ve itiraza konu somut olay incelendiğinde; Arkadaş olan sanık ve mağdurların bekar evi olarak kullandıkları belirtilen adreste yaklaşık üç aydır birlikte ikamet etmekte iken sanığın olay gününde mağdurların işe gitmesini fırsat bilerek müşteki Ramazan"a ait 3000 TL para, giyim eşyaları ve parfümü, müşteki Kasım"a ait 2000 TL para,pantolon,ayakkabı ve tişörtü alarak evden ayrıldığı bilahare yakalanarak hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.

    Yerel mahkemece sanığın iki ayrı müştekiye yönelik eylemleri sebebiyle iki kez cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün sanık tarafından temyizi üzerine temyiz incelemesini yapan Yüksek Daire ise, iki ayrı müştekiye karşı eylemin zincirleme suç hükümlerine göre cezalandırılması gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Konu ile ilgili yasal duruma bakıldığında; 5237 sayılı TCK’na hakim olan ilke gerçek içtima olduğundan, bunun sonucu olarak, "kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza" söz konusu olacaktır. Nitekim bu husus Adalet Komisyonu raporunda da; "Ceza hukukunun temel kurallarından birisi, ‘kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır’ şeklinde ifade edilmektedir. Bunun istisnaları, suçların içtimaı bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında, işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir. Böylece verilen her bir ceza, bağımsızlığını koruyacaktır" şeklinde ifade edilmiştir. Bu kuralın istisnalarına ise, 5237 sayılı TCK’nun "suçların içtimaı" bölümünde, 42 (bileşik suç), 43(zincirleme suç) ve 44. (fikri içtima) maddelerinde yer verilmiştir. Ceza hukukunda kanundaki suç tanımına uygun şekilde gerçekleşen her netice ilke olarak ayrı bir suç oluşturur ve fail kaç netice meydana getirmiş ise o kadar suç işlemiş sayılarak her birinden dolayı ayrı ve bağımsız cezalandırılır. Ancak bazı hallerde birden fazla netice meydana gelmiş olsa bile, faile meydana gelen netice kadar ceza verilmeyerek tek bir ceza verilmesi ile yetinilir. Birden fazla neticenin meydana gelmesine karşın faile tek ceza verilmesini gerektiren hallerden biri de zincirleme suçtur. Zincirleme suç, 765 sayılı Kanunun 80. maddesinde; "Bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak kanunun aynı hükmünün bir kaç defa ihlal edilmesi, muhtelif zamanlarda vaki olsa bile bir suç sayılır. Fakat bundan dolayı terettüp edecek ceza altıda birden yarıya kadar artırılır" şeklinde düzenlenmiştir. Buna karşın 5237 sayılı Kanunun 43. maddesinin ilk fıkrasında; "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır" biçiminde zincirleme suç düzenlemesine yer verilmiş, ikinci fıkrasında; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" denilmek suretiyle aynı neviden fikri içtima kurumu hüküm altına alınmış, üçüncü fıkrasında ise; "Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, ... ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz" düzenlemesi ile zincirleme suç ve aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanamayacağı suçlar belirtilmiştir.
    5237 sayılı TCK"nun 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için;
    a- Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi,
    b- İşlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması,
    c-Bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerekmektedir.
    TCK"nun 43/1. maddesi düzenlemesinden anlaşılacağı üzere, zincirleme suç hükümlerinin uygulandığı hallerde aslında işlenmiş birden fazla suç olmasına karşın, fail bu suçların her birinden ayrı ayrı cezalandırılmamakta, buna karşın bir suçtan verilen ceza belirli bir miktarda arttırılmaktadır.
    Zincirleme suça ilişkin bu genel açıklamalardan sonra, öğretide aynı neviden fikri içtima olarak tanımlanan TCK"nun 43. maddesinin ikinci fıkrasının da değerlendirilmesi gerekmektedir.
    TCK"nun 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın kanunun 43/1maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür.Olayımızda ise,sanık yaklaşık üç aydır aynı bekar evinde birlikte kalmakta olduğu arkadaşları olan mağdurların işe gitmesini fırsat bilerek hangi elbise ve eşyanın
    ./.

    hatta paranın hangi mağdura ait olduğunu bilerek almıştır. Üç aydır birlikte aynı evde oturduklarına göre, eşyaların kime ait olduğunu bilmemesi veya bilmediğinin düşünülmemesi artık mümkün değildir. Nitekim, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11/06/2013 tarih, 2013/13-303 esas, 2013/296 karar sayılı ilamında da benzer olayda 5 ayrı mağdura yönelik eylemde aynı sonuca ulaşılmıştır. Ayrıca, Yüksek Dairenin 11/04/2019 tarihli,2018/12821 esas, 2019/6275 sayılı kararında benzer olayda, aynı apartmanda farklı dairelerde oturan 5 ayrı mağdura ait dairelerin önündeki ayakkabıların çalınması 5 ayrı suçu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı oybirliğiyle bozulmuştur.
    Bu sebeplerle, sanık hakkındaki hükmün, zincirleme suç hükümlerine tabi olduğu gerekçesiyle BOZULMASI kararına karşı sanık aleyhine olarak onanması talebiyle yasal süresinde itiraz dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesi yönünde itiraz talebinde bulunulması üzerine dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

    T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

    Dairemizin anılan kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/04/2019 tarih ve 2 -2015/153874 Temyiz sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın reddi ile 5271 sayılı CMK’nın 308/3. fıkrası uyarınca Dairemizin 04/04/2019 tarih, 2018/13448 esas ve 2019/5704 karar sayılı bozma ilamının kabulü kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 02/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi