15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5605 Karar No: 2017/1371 Karar Tarihi: 28.03.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5605 Esas 2017/1371 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı olarak şirket tarafından davalı aleyhinde açılan davada, davalı borçlu cevap dilekçesinde akdî ilişkiyi reddetti. Somut uyuşmazlık, davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibinin meskeninde doğalgaz sistemi yapımı olarak ifade edildiğine göre, taraflar arasındaki ilişki 6502 sayılı Yasa kapsamında kalmaktadır. Davalı tüketici olduğundan, meskenine yapılan doğalgaz sistemi işiyle ilgili bedelin tahsili için yapılan takibe itirazın iptâli davası açıldığından davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilerek davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 6502 sayılı Yasa'nın 3/k maddesinde tüketici “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanmış, 3/l maddesinde ise bu kişilerle \"mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya
15. Hukuk Dairesi 2016/5605 E. , 2017/1371 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yüklenici tarafından başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı şirket tarafından davalı aleyhinde... İcra Müdürlüğü"nün 2014/4480 Esas sayılı dosyasında 15.08.2014 tarihli, 4176,00 TL bedelli faturaya dayanılarak yapılan icra takibi davalı borçlunun borca itirazı ile durduğundan, İİK"nın 67. maddesi uyarınca süresi içinde itirazın iptâli davası açılmıştır. Davalı borçlu cevap dilekçesinde akdî ilişkiyi reddetmiş, evine doğalgaz sistemini davacının yapmadığını, aralarında yazılı sözleşme bulunmadığını, faturada imzasının bulunmadığını savunmuştur. Somut uyuşmazlık, davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibinin meskeninde doğalgaz sistemi yapımı olarak ifade edildiğine göre, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/k maddesinde tüketici “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanmış, 3/l maddesinde de bu kişilerle "mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında kurulan eser, taşıma, ......ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak öngörülmüştür. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına veya eser sözleşmesine ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davalı tüketici olup, meskenine yapılan doğalgaz sistemi işiyle ilgili bedelin tahsili için yapılan takibe itirazın iptâli davası açıldığından davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerekir. Zira; aynı Yasa"nın 73. maddesinde "tüketici işlemleri ile, tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu" öngörülmüştür.
./.. s.2
15.H.D. 2016/5605 2017/1371
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya da tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilerek davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bozma nedenine göre sair temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.