Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2018/221
Karar No: 2021/3749
Karar Tarihi: 09.09.2021

Danıştay 8. Daire 2018/221 Esas 2021/3749 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/221
Karar No : 2021/3749


TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması taraflarca istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 20.09.2007 tarihinde Bahçelievler Belediyesi tarafından düzenlenen Ramazan Etkinlikleri sırasında geçirmiş olduğu bir kaza sonucu gerçekleşmiş olan maluliyet nedeni ile uğramış olduğu zararların tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 486.613,00-TL maddi ve 20.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının uğramış olduğu cismani zarar sonucu sorumluların kusuru oranlarının tespiti amacıyla … Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yaptırılan 02.04.2012 tarihli bilirkişi kök raporuna göre davalı belediyenin %10 oranında kusurlu olduğu ve yine aynı mahkemenin kusur oranı doğrultusunda sorumluluk miktarının hesaplanması için yaptırılan 10.08.2012 tarihli bilirkişi raporunda da davalı belediyenin toplam tazminat miktarı üzerinden kusuru oranında 81.623,72-TL'lik zarar kısmından sorumlu olduğu, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin … tarihli ''Görevsizlik'' kararı öncesinde … İcra Müdürlüğü marifetiyle 96.505,08-TL'lik tahsilat yapıldığı, ayrıca 20.09.2007 yılında yaşanmış olan olayla ilgili kusur oranlarının da tespit edildiği ve davalı belediyenin de mahkeme kararı ile belirlenen kusuru oranında kendisine düşen tazminat bedelini ödediği ve öte yandan, lunapark işletmecisi olan şahıstan tahsil edilemeyen tazminat tutarının belediyeden tahsili için idari yargıda dava açılması mümkün bulunmadığından maddi tazminat isteminin reddine; davalı idarenin olayın gerçekleştiği gün ve yerde %10 oranında da olsa kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının dava konusu olay sonucu … tarih ve … sayılı Adli Tıp Kurumu raporunda da belirtildiği üzere hayatı boyunca engelli olarak yaşayacak olması durumu dikkate alındığında, bu durumun davacının acı ve elem duymasına neden olduğu açık olduğundan, davalı idarenin olaydaki kusuru da gözetilerek davacı tarafından talep edilen 20.000-TL'nin manevi tazminatın davalı idare tarafından yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; bakılmakta olan davanın açılmasından önce ilk olarak 10/07/2009 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı ve anılan mahkemece verilen … günlü ve E…., K…. sayılı kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine aynı mahkemece verilen … günlü ve E…., K…. sayılı davanın görev yönünden reddine ilişkin kararından sonra İdare Mahkemesinde dava açılmış olması karşısında, manevi tazminat istemli davanın ilk olarak adli yargıda 10/07/2009 tarihinde açılmış olması sebebiyle bu tarih esas alınarak yasal faiz işletilmesi gerektiğinden, hükmedilen manevi tazminat miktarına idari yargıdaki dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilen İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kararın "manevi tazminata işletilecek yasal faizin başlangıç tarihine" ilişkin kısmı yönünden kabulü ile kararın bu kısmının kaldırılmasına, davacı lehine hükmedilen 20.000,00-TL manevi tazminatın adli yargıda ilk defa davanın açıldığı 10/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiğine, davalı idarenin istinaf başvurusu ile davacı tarafın istinaf başvurusuna konu kararın "maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine" ilişkin kısmına yaptıkları istinaf başvurusunun ise reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; davalı idarenin eğlence alanı üzerinde gerekli denetim ve kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediği, hiçbir kusuru olmasa bile risk sorumluluğunun olduğu, oyun aletlerinin tehlike arz ettiği ve çocukların hizmetine sunulduğu, kusur sorumluluğu kabul edilirse de olaydaki sorumluluğunun müteselsil sorumluluk olduğu, Mahkemece kusur ve zarar miktarının belirlenmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, İdare Mahkemesine hitaben yazılan dilekçede manevi tazminat miktarını artırdıkları için bu yönden de kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı tarafından; lunaparkta kullanılan aletlerin TSE belgeli olduğu, lunaparkın faaliyette bulunduğu dönem içerisinde belediye görevlileri tarafından gerekli olan denetimlerin periyodik olarak yapıldığı, manevi tazminatın amacı dikkate alınmadan 20.00,00-TL tazminata hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, bu tazminata uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihinin de yanlış belirlendiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen açıklamalı olarak onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY:
Davacının 20.09.2007 tarihinde, Bahçelievler Belediyesi tarafından düzenlenen Ramazan Etkinlikleri için kurulmuş olan Ramazan çadırı yakınında bulunan lunapark alanına gittiği, söz konusu lunaparkın, güvenlik önlemlerinin lunapark aletleri imalatı sorumluluğunu alan firmanın sürekli denetimi altında olması ve ehliyetli kişiler tarafından çalıştırılması şartıyla Ramazan etkinlikleri boyunca faaliyette bulunabileceği yönünde Belediye Başkanlığı'ndan alınmış … tarih ve … sayılı izninin bulunduğu, davacının lunaparkta kurulu trambolin adlı oyuncağa bindiği, oyuncak üzerinde oynarken trambolinin ıslak olması nedeniyle düşerek yaralandığı, Engelli Sağlık Kurulu Raporuna göre %96 oranında engel oranının bulunduğu, davacının uğramış olduğu zararın tespiti ve tazmini amacıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasında lunapark işletmecisi, lunapark aletlerini sigortalayan sigorta şirketi ve Bahçelievler Belediye Başkanlığı aleyhine maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığı; yargılama sırasında alınan 02.04.2012 tarihli teknik bilirkişi raporunda, davacının %10, davalı belediyenin %10 ve %80 oranında da lunapark işletmecisinin kusurlu olduğunun tespit edildiği, 10.08.2012 tarihli hesap bilirkişi raporuna göre davacının müterafik kusuru düşüldükten sonra uğramış olduğu toplam maddi zararın 734.613,48-TL olarak hesaplandığı, … Asliye Hukuk Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla 734.613,48-TL maddi ve 20.000,00-TL manevi tazminatın müşterek ve müteselsilen ödenmesine karar verildiği; anılan kararın davalı Bahçelievler Belediye Başkanlığı yönünden görev yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle Yargıtay tarafından bozulması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdareler kural olarak yürüttükleri kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlüdürler. İdari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Bir başka anlatımla, kamu idareleri, yürüttükleri hizmetin işleyişini sürekli kontrol etmek ve gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararların, hizmeti yürütmekle yükümlü bulunan idare tarafından tazmini gerekmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkta, adli yargı yerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 02.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda; olayın meydana geldiği lunaparkın güvenlik önlemlerinin lunapark aletleri imalatı sorumluluğunu alan firmanın sürekli denetimi altında olması ve ehliyetli kişiler tarafından çalıştırılması şartıyla Ramazan etkinlikleri kapsamında faaliyette bulunmasına izin verildiği, lunapark işletmecisinin yağmur yağması nedeniyle ıslanan ve zemin malzemesinin özelliği nedeniyle de kayganlaşan trambolinin üzerinde zıplamak isteyen çocuklara jeton satmaması ve jeton alıp oynamak isteyen çocuklar için güvenlik önlemi alması gerekirken üzerine düşeni yapmaması ve lunaparkta ehliyetli kişiler ve deneyimli görevliler bulundurmaması nedeniyle %80 oranında, gerek iftar çadırının bulunduğu alanda ve gerekirse lunapark alanında oluşan kalabalığı dikkate alarak insanların can ve mal güvenliği açısından etkin bir güvenlik ekibi oluşturarak lunapark aletlerinde oynayan çocukların can güvenliğini tehlikeye düşürecek bir hareket ya da makinelerde bir olumsuzluk olup olmadığını, izin yazısında belirtilen hususlara uyulup uyulmadığının denetlemesi gerekirken bu konuda gerekli denetimin yapılmadığı gerekçesiyle davalı idarenin %10 oranında, davacının ise %10 oranında müterafik kusurunun bulunduğu belirtilmiştir.
Olayda, davalı idarenin anılan bilirkişi raporunda da belirtildiği şekliyle %10 oranında hizmet kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır.

Maddi Tazminat İstemi Yönünden Temyize Konu Kararın İncelenmesi
İdare Mahkemesi'nce, … Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 02.04.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre; meydana gelen olayda davalı belediyenin %10 oranında kusurunun bulunduğu, hesap bilirkişi raporuna göre de davacının kusuru düşüldükten sonra hesaplanan 734.613,48-TL tutarındaki maddi zararın davalı idarenin %10 kusuruna karşılık gelen kısmının 81.623,72-TL olduğu ve ''Görevsizlik'' kararı öncesinde Belediye Başkanlığı tarafından ... İcra Müdürlüğü marifetiyle 96.505,08-TL'nin ödendiği dikkate alınarak davalı idarenin kendi sorumluluk oranına düşen miktarı ödemesi nedeniyle tazminata hükmedilmemesine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı belediye tarafından icra dosyasında davacıya 96.505,08-TL tutarında bir ödeme yapılmış ise de, bu ödemenin dayanağı olan Asliye Hukuk Mahkemesi kararının Yargıtayca davalı belediye yönünden bozulduğu, bozma kararına uyan adli yargı merciince belediye bakımından görevsizlik kararı verildiği görülmekte olup, böylece yapılan ödemenin dayanaksız kaldığı, bu miktarın davalı idare tarafından geri istenebilmesinin mümkün hale geldiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesi'nce davalı idarenin meydana gelen zarardan %10 oranında sorumlu olduğu dikkate alınarak kusur oranına karşılık gelen maddi zarar miktarının mükerrer ödemeye yol açmayacak şekilde ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davalı belediyenin kusuru oranında zararı karşıladığı gerekçesiyle davacının maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla Bölge İdare Mahkemesi'nce maddi tazminat istemi yönünden davacının istinaf başvurusunun reddine yönelik kararın bu kısmının bozulması gerekmektedir.

Manevi Tazminat İstemi Yönünden Temyize Konu Kararın İncelenmesi
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
İdare Mahkemesi'nce davalı idarenin olayın gerçekleştiği gün ve yerde %10 oranında da olsa kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının dava konusu olay sonucu … tarih ve … sayılı Adli Tıp Kurumu raporunda da belirtildiği üzere hayatı boyunca engelli olarak yaşayacak olması durumu dikkate alınarak davacının 20.000,00-TL tutarındaki manevi tazminat isteminin kabulüne, bu miktarın davanın açılış tarihi olan 06.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi tarafından ise, takdir edilen 20.000,00-TL tutarındaki manevi tazminat bedelinin adli yargıda ilk defa davanın açıldığı 10.07.2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle hükmedilen manevi tazminat miktarına idari yargıdaki dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilen İdare Mahkemesi kararının bu kısmının kaldırılarak davacı lehine hükmedilen 20.000,00-TL manevi tazminatın 10.07.2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
UYAP üzerinden yapılan incelemede, adli yargıda açılan davanın ilk olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:… sayılı esasına kaydedildiği, bu davanın açılma tarihinin de … olduğu, Mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi ile birleştirilmesi sonrası E:… esasına kaydedildiği anlaşıldığından, hükmedilen tazminat miktarı yönünden 10.07.2008 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Islah İstemi Yönünden Temyize Konu Kararın İncelenmesi
Davacı tarafından temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı verildikten sonra İdare Mahkemesi'ne hitaben sunulan 03.11.2017 tarihli dilekçede 20.000,00-TL manevi tazminat isteminin 500.000,00-TL olarak ıslah edildiği, bu dilekçe dikkate alınarak manevi tazminata ilişkin kararın da bozulmasının istenildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına 11/04/2013 tarih ve 6459 sayılı Kanunun 4. maddesi ile eklenen hüküm ile, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktarın, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabileceği ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçenin otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edileceği kuralı getirilmiştir.
Manevi tazminata hükmedilebilmesi için idarenin hukuka aykırı bir işlemi veya eylemi sonucu ağır bir elem ve üzüntünün duyulmuş olması ya da ilgilinin şeref ve onurunun zedelenmesi veya kişinin fizik yapısını zedeleyen, yaşama ve kazanma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi gerekmekte olup; doktrinde de kabul edildiği üzere, manevi tazminat ilgilinin mal varlığında meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı olmayıp, manevi tatmin aracıdır. Manevi zararın niteliği gereği sonradan gelişen veya öğrenilen yeni bir olgu olmadığı sürece (maluliyet oranın artması, sonradan ortaya çıkan uzuv kaybı vb.) kişinin manevi varlığında oluşan zararın arttığından bahsedilemez.
Bu itibarla, her ne kadar davacı tarafından manevi tazminat talebinin artırıldığı dikkate alınarak bu kısma ilişkin de temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüş ise de, davacı açısından manevi zararın artmasına sebep olabilecek sonradan oluşan veya öğrenilen yeni bir olgu bulunmadığından, bu iddiası hukuken kabul edilebilir nitelikte görülmemiştir.
Bu durumda, hükmedilen manevi tazminat yönünden temyize konu kararın yukarıda belirtilen açıklamayla onanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının maddi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA,
2. Temyize konu kararın diğer kısımlarının yukarıda belirtilen açıklamayla ONANMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 09/09/2021 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi