9. Hukuk Dairesi 2011/5427 E. , 2013/11251 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait boya üretim işyerinde zımparacı olarak çalışırken 23.09.2006 günü işverence işten kovulduğunu belirterek, kıdem-ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının istifa ederek ayrıldığını ve işvereni ibra ettiğini, fazla çalışma yapmadığını, genel tatiller ve bayramlarda çalıştığı zaman ücretinin ödendiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ibranamenin fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti yönünden geçerli olduğu, ancak tanıkların işverenin işten çıkardığını söylediklerinden ibranamedeki istifanın geçerli olmadığı sonucuna varılarak, kıdem-ihbar tazminatı talebinin kabulüne, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ibranamenin geçerliliği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dairemizin yerleşik kararlarına göre ibra sözleşmesi, alacaklının borçluda olan alacağının ödendiğini veya ödenmiş sayıldığını belirten iki taraflı bir hukukî işlemdir. İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 9.HD. 04.11.2010 gün, 2008/37372 E, 2010/31566 K). Savunma ile ve kendi içinde çelişen ibra sözleşmeleri geçersizdir. İbranamenin bölünebilmesi yani bir kısmının geçerli sayılabilmesi miktar içeren ve savunma ile çelişmeyen ibra sözleşmelerinde söz konusu olmaktadır.
Somut olayda davacı tarafından imzalanan ibra sözleşmesinde “İşyerinden kendi isteğimle istifa ediyorum. 14.04.2004-30.09.2006 tarihine kadarki çalışma süremde bütün ücretlerimi, her türlü sosyal haklarımı, hafta tatili ve genel tatil ücretlerimi, yapmış olduğum fazla mesai ücretlerimi, yıllık izin ücretlerimi aldım. İşverenimi geçmişe dönük ibra ederim.” yazılıdır. İbranamedeki tarih kısımları ile kimlik bilgileri el yazısı ile, diğer kısımları bilgisayarla yazılıdır.
İbraname üzerinde yapılan grafolojik inceleme raporunda, el yazısı ile yazılmış kısımların aynı anda yazıldığına dair şüphe olduğu, fakat zaman aralığının tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davacı ibranameye karşı, ibranamenin tanzim tarihinin 30.09.2006 günü olup akdin feshinin 23.09.2006 günü yapıldığını ve o tarihte işyerinde olmadığını, imzanın kendisine ait olup, olmadığını bilmediğini söylemiştir.
Davalı ise, davacının, istifa ederek ayrıldığını ve işvereni ibra ettiğini, fazla mesai yapmadığını, bayram ve tatillerde çalıştığı zaman karşılığının ödendiğini belirtmiştir.
Her iki taraf tanıkları da işyerinde fazla mesai yapıldığını belirtmişler, ancak ibraname konusunda beyanda bulunmamışlardır.
Mahkemece, ibranamenin fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacakları yönünden geçerli olduğu, ancak tanıkların feshi işverenin yaptığını söylemeleri nedeniyle istifa yönünden geçersiz olduğu sonucuna varılmıştır.
Somut olayda mahkemenin ibranamenin değerlendirilmesine ilişkin kararı ve kabulü Dairemiz içtihatlarına uygun düşmemektedir. İbraname savunma ile çelişmektedir ve miktar içermemektedir. Davalı işveren, davacının fazla çalışma yapmadığını savunduğu hâlde ibranamede fazla mesai ücretinin alındığı yazılıdır. İbraname üzerinde yapılan grafolojik inceleme raporunda, el yazısı ile yazılı kısımların aynı anda yazılmadığı belirtilmiştir. Bunun yanı sıra mahkemece, miktar içermeyen ibranamenin bölünerek bir kısmının geçerli bir kısmının geçersiz sayılması da isabetli değildir. Bu itibarla ibranamenin tümüyle geçersiz sayılarak fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin de kabulü yerine mahkemece bu taleplerin reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.