10. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/12615 Karar No: 2014/8149 Karar Tarihi: 08.4.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/12615 Esas 2014/8149 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2013/12615 E. , 2014/8149 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ankara 5. İş Mahkemesi Tarihi : 22.03.2013 No : 2010/449-2013/205
Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile diğer ödemelerin 506 sayılı Kanunun 26. maddesince tazmini istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum ve davalılardan B. B. vekillerinin temyiz itirazlarının reddine;
2-Davalı M.. B.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, davalı M.. B.. alt işveren olarak nitelendirilip sorumlu tutulmuş ise de;
Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise asıl işverenden istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Somut olayda, davalı Bayram Bent"e ait inşaat işyerinin duvar işçiliği için salt kazalı ve babası Merdan ile anlaşılmış olması, Merdan"ın bir zamanlar (1993 yılında) Bağ-Kur kaydının bulunması, Merdan" ın Bayram"a ait işyerinin bir bölümünde iş alıp kendi adına işçi çalıştırdığı anlamına gelmeyeceğinden. Bayram" ait işyerinden sigortalı bildiriminin yapıldığı kazalının alt işvereni sıfatına haiz olduğunu göstermez.
Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında, hükme esas kusur raporunda kendisine bir kusur da yüklenmeyen davalı M.. B.. yönünden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O hâlde, davalı M.. B.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan M.. B.."a iadesine, 08.4.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.