9. Hukuk Dairesi 2011/4290 E. , 2013/11237 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, spor aidatı kesintisinin iadesi ile fark kıdem tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 01.11.1990-01.10.1992 tarihleri arasında davalı belediyenin taşeronu olan şirket işçisi olarak çalışıp 01.10.1992 tarihinde belediyede kadrolu işçi olarak çalışmaya devam ettiğini ve 14.09.2009 tarihinde emekli olduğunu, emekli olurken 01.10.1992 öncesi döneme ait kıdem tazminatının ödenmediğini ve çalışırken rızası dışında Adanaspor’a spor aidatı kesildiğini belirterek, spor aidatı kesintilerinin iadesini ve fark kıdem tazminatının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Sehyan Belediyesi vekili, spor aidatının TİS gereği kesildiğini ve davacının 01.10.1992 öncesinde belediye çalışanı olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, fark kıdem tazminatı talebinin kabulüne, spor aidatı kesintisinin TİS’e göre yapılması ve TİS’de işçinin rızasının gerektiği yönünde hüküm olmaması nedeniyle spor aidatı kesintisi talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında kıdem tazminatına uygulanacak faizin başlangıç tarihi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120 nci maddesi yollamasıyla, hâlen yürürlükte olan 1475 sayılı yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması hâlinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O hâlde anılan hüküm uyarınca fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Öte yandan işçinin, sosyal
güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından, ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar. Faiz başlangıcında da bu tarih esas alınmalıdır. Dairemizin yerleşik kararlarına göre emeklilik nedeniyle iş sözleşmesinin feshi hâlinde kıdem tazminatına uygulanacak faizin başlangıç tarihi, 4857 sayılı İş Kanunu’na göre çalışanlar açısından işçinin emeklilik tahsis talebinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işverene bildirildiği tarihtir. Faiz türü ise bankalarca bir yıllık mevduata fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi oranında faizdir.
Basın İş Kanunu ve Deniz İş Kanunu’nda kıdem tazminatı alacaklarında faiz başlangıcı ve türüne ilişkin düzenleme bulunmadığından bu yasalara göre çalışanlar açısından faiz başlangıcı temerrüt tarihidir. Faiz türü de yasal faizdir.
Somut olayda 4857 sayılı İş Kanunu’na göre çalışan davacı, 14.09.2009 günlü davalı işverene verdiği dilekçe ile emeklilik talebinde bulunmuş, davacının emeklilik tahsis talebi 23.09.2009 günü Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davalıya bildirilmiştir.
Mahkemece kıdem tazminatına uygulanacak faiz başlangıcının 23.09.2009 tarihi yerine emeklilik dilekçesinin işverene verildiği 14.09.2009 tarihinin esas alınması hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı yasanın geçici 3/1 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Kararının hüküm kısmının 2. bendinin ilk paragrafının çıkartılarak yerine;
“Bu dosya ile birleşen Adana 1. İş Mahkemesi’nin 2009/1063 esas sayılı dosyası yönünden davacının davasının kabulü ile 4.105,07 TL kıdem tazminatı alacağının 23.09.2009 gününden itibaren işleyecek bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi oranında faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” paragrafının yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.