Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11579
Karar No: 2019/1963
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11579 Esas 2019/1963 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı kurum, sıra cetvelinin ve pay cetvelinin iptali için davalılara karşı dava açmıştır. Mahkeme, davacının bilirkişi ücretini yatırmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Ancak yapılan incelemeler sonucunda, davacının dayandığı iddianın hakimin hukuki bilgisiyle çözülebilecek nitelikte olduğu ve henüz davalı savunması alınmadan bilirkişi deliline başvurulmasına yönelik kesin süre verilmesinin doğru olmadığı belirlenmiştir. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120. maddesi ve gider avansı ile delil avansı arasındaki fark gibi kanun maddelerine detaylı olarak yer verilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/11579 E.  ,  2019/1963 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.11.2014 gününde verilen dilekçe ile sıra cetveline şikayet ve sıra cetveli ve pay cetvelinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 22.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 05.03.2019 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

    (Muhalif) (Muhalif)


    KARŞI OY
    Dava, sıra cetveli kararının iptali isteminden ibarettir.
    Davacı, ... 5. İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen sıra cetvelinin, kurum alacağının 5502 sayılı yasanın 35. maddesine göre devlet alacağı olduğunu ve imtiyazlı alacak olduğunun kabul edilmesi gerektiği iddiasına dayanmıştır.
    Mahkemece, tespitle davacıya bilirkişi ücreti olarak 250,00TL gideri yatırması için verilen kesin sürede yatırılmadığından usulden reddine karar verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun üçüncü kısmının "davanın açılması" başlıklı birinci bölümünde, dava dilekçesi içeriğine ilişkin düzenlemenin hemen ardında yer alan "harç ve avans ödemesi" başlıklı 120"nci maddenin bir numaralı fıkrasında davacının, yargılama harçları ile her yıl ... Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu belirtilmiştir. Gider avansı kural olarak üç ana kalemden oluşur. Bunlar davanın başında, dilekçe ve eklerinin tebliği için gereken tebligat giderleri, yapılacak zorunlu yazışmalar için gerekli giderler ve yapılacak zorunlu harcamalar için alınacak ücretlerdir (Atalay, O.: Pekcanıtez Medeni Usul Hukuku, C.III, 15.b., ... 2017, s.2400).
    ... Bakanlığınca her yıl "Gider Avansı Tarifesi" hazırlanarak yayımlanmaktadır. Yasal düzenlemede de belirtildiği gibi gider avansının sorumlusu davacıdır.
    Gider avansından farklı olarak “delil avansı” ise delillerin ibrazı, ilgili yerlerden getirtilmesi, tanıkların (ve gerekirse bilirkişilerin ya da uzmanların) dinlenmesi için gerekli olan masrafların karşılanması için yatırılan paradır (Atalay, Pekcanıtez Usul, s.2400). Delil avansı, o delille iddiasını ispatlayacak tarafça yatırılmalıdır. Ancak ilgilisinin bu gerekliliği yerine getirmemesi hâlinde, diğer taraf da delil avansını yatırabilir.
    Gider avansı ile delil avansı arasındaki en önemli fark, gider avansının dava şartı olmasına rağmen delil avansının dava şartları arasında sayılmamış olmasıdır (HMK m.114/1-g). Bu bakımdan gider avansının yatırılmaması ya da yargılama süreci içinde tamamlanmaması hâlinde davanın, dava şartı yokluğundan reddi gerekirken (HMK m.115), delil avansının yatırılmaması hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçilmiş kabul edilerek (HMK m.324/2), yargılamaya devam edilir ve o delille ispatlanacağı düşünülen vakıa ispatlanamamış sayılır. Böyle bir durumda hâkim, mevcut delil durumuna göre karar verir (Özbek, M.S.: Hukuk Yargılama Usûlünde Gider Avansı, ... 2016, s.131).
    Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 266. maddesine göre Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.
    Aynı yasanın 283. maddesinde ise Bilirkişiye, sarf etmiş olduğu emek ve mesaiyle orantılı bir ücret ile inceleme, ulaşım, konaklama ve diğer giderleri ödenir.
    Somut olayda, davacı dava dilekçesinde sarahaten “bilirkişi” deliline dayanmadığı gibi ileri sürülen iddia itibariyle uyuşmazlık, hakimin hukuki bilgisi ile çözümlenebilecek niteliktedir. Kaldı ki, henüz davalı savunması dahi alınmadan mahkemece başvurulacağı dahi ihtimal dahilinde olup olmadığı belli olmayan bilirkişi delili için ücret yatırılmasına yönelik davacıya tensiben kesin süre verilmesi de doğru olmamıştır. Süresinde ücret yatırılmış olsaydı duruşma gününe kadar dosya hangi nitelikte ve hangi amaçla atandığı belirtilmeyen bilirkişiye de tevdii edilmeyecekti. Verilen kesin süre yargılamayı doğru ve hızlı yapmaya yönelik amaca yardımcı olamamıştır. Bir an için, verilen kesin sürenin doğru olduğu kabul edilse bile davacı tarafça dayanılmayan bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılarak mevcut dosya içeriğine ve diğer delillere göre karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddine ilişkin verilen kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşüne katılamamaktayız.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi