17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4315 Karar No: 2019/8215 Karar Tarihi: 27.05.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/4315 Esas 2019/8215 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın denetim süresi içerisinde işlediği hırsızlık suçu sebebiyle hüküm giydiği belirtiliyor. Sanığın daha önce de hırsızlık suçu sebebiyle mahkumiyet kararı olduğu ve bu kararın kesinleştiği ifade ediliyor. İnceleme sonucu, sanığın işlediği suçun inşaat alanından hilti çalmak olduğu ve bu eylemin TCK'nun 142/1-e maddesi kapsamında değerlendirilebileceği belirtiliyor. Mahkeme, sanık hakkında denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verdiğini ancak usule uygun davetiye çıkarılmadığı ve sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle kararı bozduğu ifade ediliyor. Son olarak, 5237 sayılı TCK'nun 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve sanığın durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekilde: TCK'nun 141. maddesi, 142/1-e maddesi, CMK'nun 195/1. maddesi, 253. maddesi ve 254. maddesi, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ve 35. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2019/4315 E. , 2019/8215 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın denetim süresi içerisinde işlediği hükmün açıklanmasına konu olan suça ilişkin Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2015 tarih, 2014/388 Esas ve 2015/159 Karar sayılı ilamı ile hakkında TCK"nun 141. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verildiği, anılan kararın temyiz edilmeden kesinleştiği, gerekçeli karar üzerinden yapılan incelemede, söz konusu karara konu suçun, inşaat alanından hilti çalmak olduğu ve sanığın eyleminin TCK’nun 142/1-e maddesinde düzenlenen suça uyduğunun anlaşılması karşısında; ihbara konu ikinci suç yönünden hükmün açıklanmasının mümkün olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1-Sanık hakkında, denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken 5271 sayılı CMK"nun 195/1. maddesine göre sanığa yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içeren usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkarılarak duruşmaya çağrılması gerektiği halde, usulsüz tebliğ ile yetinilerek ve sanığın savunması alanmayarak savunma hakkının kısıtlanması, Kabule göre de; 2-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nun 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nun 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 27/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.