22. Hukuk Dairesi 2015/28279 E. , 2015/33198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil, fazla mesai ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız şekilde sona erdirildiğini iddia ile kıdem ve ihbar tazminatları ile ulusal bayram genel tatil ve fazla mesai alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar dair verilen karar, Dairemizin 2013/28982 esas 2015/885 karar sayılı kararı ile davacının haftalık onsekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek fazla mesai alacağın hesaplanması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrası fazla mesai alacağı yeniden hesaplanmış ve dava konusu diğer alacaklar kıdem ve ihbar tazminatı, ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel ücreti alacaklarına dair tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığı yönünde hüküm kurulmuştur.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğine göre sorun, bozma üzerine verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında yeniden hüküm kurulup kurulmayacağıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra mahkemece 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesinde belirtilen unsurları içeren yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut olayda, mahkeme tarafından, hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda, fazla mesai alacağının yeniden hesaplanarak karar verilmesi doğrudur. Ancak hükmüne uyulan bozma ilamının kapsamı dışında kalan kıdem ve ihbar tazminatı ,ücret ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları için bozma öncesi olduğu gibi karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.