(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi 2019/4448 E. , 2020/9010 K.
"İçtihat Metni"
Davacılar ... (Kendi adına asaleten, ..."a velayeten) ve ... ile davalı ... arasındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12/02/2015 gün ve 2013/38-2015/95 sayılı hükmün Dairemizin 18/10/2018 gün ve 2015/17714-2018/9305 sayılı kararı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkilerinin murisi ..."ın 06/08/2012 tarihinde trafik kazasında vefat ettiğini, sigorta şirketine başvuru neticesinde mirasçılara 93.756,00 TL tazminat ödendiğini, ödenen tazminatın eksik olduğunu, ölüm sonrası 3 gün taziye kurulduğunu ve kurulan taziyede 10.000,00 TL masraf yapıldığını, davacı murisinin inşaatta çalıştığını ve aylık kazancının 1.500,00 TL olduğunu beyanla 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ve 10.000,00 TL defin ve taziye masrafının da işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini 55.438,19 TL "ye çıkarmıştır.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile kendi adına asaleten davacı ..."a velayeten ... ve ... için eksik ödenen toplam 39.135,98 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi ödeme tarihi olan 23/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, davacı ... için eksik ödenen 5.067,18 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi ödeme tarihi olan 23/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,1.800,00 TL defin masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal
faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin karar, Daire"nin 18/10/2018 gün ve 2015/17714-2018/9305 sayılı sayılı ilamı ile "Temyiz incelemesi sırasında sadece davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelendiği, davalı vekilinin temyiz itirazlarının ise sehven incelenmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Daire"nin 18/10/2018 gün ve 2015/17714-2018/9305 karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına" karar verilerek davacılar vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilerek yapılan temyiz incelemesinde;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte ZMSS"nı yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira, sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 98/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dava konusu olayda davadan önce davacı tarafça sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve bu başvuru dilekçesinin 14.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket tarafından başvuru sonucu 23.01.2013 tarihinde ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece davalının
26.09.2012 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek, bu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesinin yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nın 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; Mahkemece her bir davacı yönünden, reddedilen maddi tazminat tutarı dikkate alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken, tek bir maddi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne Dairenin 2018/9305 karar sayılı ilamının yeniden düzenlenmesine, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1-a bendinde yer alan "23.01.2013" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "26.09.2012" ibaresinin yazılmasına, 1-b bendinde yer alan "23.01.2013" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "26.09.2012" ibaresinin yazılmasına, 2. bendinde yer alan "dava” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "26.09.2012" ibaresinin yazılmasına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 5 nolu bendinde yer alan "1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan" ibarelerinin çıkarılarak yerine "1.500,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."den, 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacı Berna"dan" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, tashihi karar ve temyiz peşin harçların istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine 23/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.