14. Hukuk Dairesi 2019/774 E. , 2021/3172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02/10/2012 gününde verilen dilekçe ile miras taksim sözleşmesinin iptali, istihkak ve terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine karar verilmiş; terekenin tespiti talebine ilişkin 25.10.2018 günlü davanın açılmamış sayılmasına dair verilen ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, miras taksim sözleşmesinin iptali, istihkak, terekenin tespiti isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, tarafların 16/03/2012 günü ölen muris ..."nun mirasçısı olduklarını, muris öldükten sonra mirasını paylaşmak için sözlü anlaşma yaptıklarını, bu kapsamda davacıların davalıya feragatname ve vekalet verdiklerini ancak davalının anlaşmaya uymadığı için feragatnamenin ve vekaletin geçersiz sayılması ile tereke miktarı tespit edilerek davalının hakkından fazla aldığı miktarı müvekkillerine iade etmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacılar ile davalı arasında yapılmış bir anlaşmanın olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, “feragatnamenin yok sayılmasına dair talebin reddine; murisin tereke miktarının tespiti ile ilgili talebin mahkememizin görevi dışında sulh hukuk mahkemesinin görevi dahilinde kaldığından bu husustaki talebin tefriki ile dava dilekçesinin bu kısımla ilgili olarak reddine, kararın kesinleşmeye müteakip HMK 20 maddesi gereğince 2 haftalık süre içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına, harç, avukatlık ücreti ve yargılama gideri hususunda karar verileceğine” ibareleri ile karar vermiştir.
Davacılar vekilinin temyiz ve karar düzeltme yollarına başvurması üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 01/11/2016 tarih, 2016/2519 Esas, 2016/19722 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına ve 12/12/2017 tarih, 2016/31168 Esas, 2017/12367 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar vermiştir. Olağan kanun yollarının tüketilmesi üzerine karar, 12/12/2017 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkeme, 25.10.2018 tarihli ek kararı ile “davacılar ... ve ... vekili Av. ... tarafından mahkememize açılan dava sonucu verilen 29/03/2013 tarih 2013/146 Esas 2013/109 sayılı Kararın 1. maddesinin (b) bendi gereğince murisin tereke miktarının tespiti ile ilgili talebin mahkememizin görevi dışında Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi dahilinde kaldığından bu husustaki talebin tefriki ile dava dilekçesinin bu kısımla ilgili olarak reddine karar verildiği, davacılar vekili tarafından kararın bu talep yönünden de temyiz edildiği, Yargıtay 13. Hukuk Daire Başkanlığının 01/11/2016 tarih 2519 Esas, 19722 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği, yine davacılar vekilinin karar düzeltme taleplerinin de Yargıtay 13. Hukuk Daire Başkanlığının 12/12/2017 tarih 2016/31168 Esas, 2017/12367 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, görevsizlik kararının kesinleştiği 12/12/2017 tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği anlaşılmakla” ibareleri ile gerekçelendirilerek HMK 20/1 maddesi gereğince tereke miktarının tespiti davasının 28/12/2017 tarihi itibari ile açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Ek karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. maddesinde, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağı ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda re"sen karar verileceği; dosya kendisine gönderilen mahkemenin, kendiliğinden taraflara davetiye göndereceği; aynı kanunun 167. maddesinde mahkemenin, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebileceği düzenlemeleri yer almaktadır.
Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 66. maddesinde, “Bir davada ayırma kararı verilirse ayrılan dava veya davalar o mahkemenin esasına ayrıca kaydedilir ve eski kayıt ile yeni kayıt birbiriyle ilişkilendirilir. İlk kayıt o dosyada kalan kısma münhasır olur. Ayrılan davanın dosyası ilk dosyada bu kısımlara ait yazıların tamamının onaylı suretleri konularak yeniden oluşturulur. Ayrılan davalar bakımından daha önce tek karar ve ilâm harcı alınmış ise her biri için ayrıca harç alınır; daha önce alınan harç ayrılmış davaları da kapsıyorsa yeniden harç alınmaz. Ayrılıp yeni esas numarası alan her dava için başvuru harcı alınır. Ayırma işlemleri için yapılan masraflar ile ayrılan dosyanın duruşma gününün tebliği için gerekli olan masraf ana dosyanın gider avansından karşılanır. Gerektiğinde gider avansı tamamlattırılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, mahkeme terekenin tespiti ile ilgili talebin davadan ayrılmasına karar vermiş ise de Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 66. maddesinin gereğini yerine getirmemiş ve ayrılan davayı mahkemenin ayrı bir esasına kaydetmemiştir. Mahkeme, terekenin tespiti ile ilgili talebin davadan ayrılmasına karar verdikten sonra ayrılan dosyayı yeni bir esasa kaydetmeli ve yeni esas numarası alan dava dosyası üzerinden görevsizlik kararı vererek Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. maddesinde belirtilen işlemleri yerine getirmesi gerekmektedir. Usule aykırı ek kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ek kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
29.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.