(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2020/321 E. , 2020/3337 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı"nda şoför olarak çalışan davalının Belediye Başkanlığı"na ait araçla kusurlu eylemi ile meydana gelen trafik kazasında ölüme sebebiyet verdiğini, ölenin mirasçıları tarafından Ankara 13.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/418 Esas sayılı dava dosyasında davalı ile birlikte hükmedilen tazminat miktarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduklarını, Ankara 4. İcra Müdürlüğü"nün 2006/14285 takip sayılı dosyasına söz konusu tazminatı ödemek zorunda kaldığını beyanla bu miktarın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dava açılması ile usul hukuku bakımından ortaya çıkan sonuçlardan birisi de derdestliktir.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 187/4. maddesinde ilk itiraz olarak düzenlenen derdestlik, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-ı maddesi uyarınca öncekinden farklı şekilde bir dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan haller olarak tanımlanır. Dava şartlarından birinin bulunmadığı anlaşılırsa; mahkemece, dava esastan inceleme yapılmaksızın salt bu nedenle reddedilecektir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/ı maddesi “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması hususunu dava şartı olarak belirtmiştir. Eldeki dava açısından derdest kabul edilebilmesi için öncelikle eldeki davadan daha önce açılmış bir davanın olması ve bu davanın da eldeki dava ile konusu, tarafları ve sebebinin aynı olması gerekir. Aynı kanunun 115. maddesi uyarınca dava şartlarının olup olmadığı mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında resen araştırılır.
Her iki davanın aynı sayılması için gerekli şartlar bakımından maddi anlamda kesin hüküm ile derdestlik arasında hiç bir fark yoktur. O sebeple bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için; maddi anlamda kesin hükümdeki gibi; her iki davanın taraflarının, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. İki davanın taraflarının aynı olması için tarafların her iki davada da aynı sıfatla davacı veya davalı sıfatıyla hareket etmiş olmaları gerekmez. Derdestlik itirazında dava sebebinden maksat da hukuki sebepler değil davanın dayanağını teşkil eden vakıalardır. Her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olduğu kanısına varılırsa 6100 sayılı Kanun"un 114/ı. ve 115/2. maddesine göre ise davanın usulden reddine karar verilmelidir.
Somut olayda davacı davalının Belediye Başkanlığı"na ait araçla kusurlu eylemi ile meydana gelen trafik kazasında ölüme sebebiyet verdiğini, ölenin mirasçıları tarafından Ankara 13.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/418 Esas sayılı dava dosyasında davalı ile birlikte hükmedilen tazminat miktarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduklarını,
Ankara 4. İcra Müdürlüğü"nün 2006/14285 takip sayılı dosyasına söz konusu tazminatı ödemek zorunda kaldığını beyanla İcra müdürlüğüne ödenen miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Dosya arasında bulunan Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/165 Esas 2013-666 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafça eldeki dava konusu ile aynı talebe binaen davalı aleyhine icra takibine girişildiği, davalının itirazı üzerine Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/165 Esas 2013-666 Karar sayılı dosyasında itirazın iptalinin talep edildiği görülmüştür. Söz konusu dosya Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2011/14038 Esas 2012/16123 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup, bozma sonrası ilk derece mahkemesince, davanın takip edilmemesi nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verildiği, söz konusu kararın taraflara tebliğ edilmediği, görülmüştür.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında eldeki dava ile Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/165 Esas 2013-666 Karar sayılı dosyasında görülen davanın dayanağını teşkil eden vakıalar aynı olup, 6100 sayılı Kanun"un 114/ı. ve 115/2. maddesine göre davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.