Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/11475 Esas 2018/3946 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11475
Karar No: 2018/3946
Karar Tarihi: 29.05.2018

Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/11475 Esas 2018/3946 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2015/11475 E.  ,  2018/3946 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tefecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde yer aldığı, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu gözetildiğinde;
    UYAP kayıtlarına göre, sanık hakkında Fatsa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/274 Esas, aynı mahkemenin 2014/376 Esas, Ünye Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/311 Esas sayılı dosyalarında birden çok müştekiye yönelik 2009 yılı ve öncesinde işlediği iddia edilen tefecilik suçundan mahkumiyet ve beraat kararları verildiği, temyize konu iş bu dosyadaki suç tarihinin 2008 ve 2009 yılı, iddianame tarihinin ise 30/03/2012 olduğu, bu itibarla dosyalar arasında sanık yönünden hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, sanığın eylemlerinin bütün olarak zincirleme tefecilik suçunu oluşturabileceği gözetilip, belirtilen dosyaların getirtilerek incelenmesi, mümkünse birleştirilmesi, mümkün olmaması durumunda ise temyiz incelemesi sonrası kesinleşmiş karara konu dosyanın onaylı suretinin eklenmesi ile suç ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanığın değişik zamanlarda birden fazla kez müştekiye faiz karşılığı para verdiği kabul edilmesine rağmen hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
    Kararın gerekçesinde; ceza bireyselleştirilmesi sırasında teşdiden uygulama yapıldığı belirtildiği halde hapis cezasının alt sınırdan, adli para cezasının ise asgari hadden uzaklaşılarak hüküm kurulması suretiyle çelişkiye neden olunması,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.