8. Hukuk Dairesi 2016/6915 E. , 2017/1780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın, Dairemiz"in 22.12.2015 gün ve 2014/18501 Esas, 2015/22927 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Alacaklı vekili, takibe konu ilamın kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminata ilişkin olduğunu, icra vekalet ücretinin nispi olarak talep edildiğini, İcra Müdürlüğü"nce vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanmasına karar verildiğini, İcra Müdürlüğü kararının isabetsiz olduğunu açıklayarak, 13.06.2014 tarihli dosya hesabının iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, evrak üzerinden yapılan inceleme sonucunda; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6. maddesinin 7. bendinin, "Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkemece icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir" hükmünü içerdiği, 13.06.2014 tarihli dosya hesabında, vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanmasında isabetsizlik görülmediğinden, şikayetin reddine karar verilmiş hüküm, alacaklı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22.12.2015 tarih, 2014/18501 esas, 2015/22927 karar sayılı kararı ile bozulmuştur. Borçlu vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden incelenmiştir.
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında; ""Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir."" Yine 13. fıkrasında da; ""04.11.1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması hâlinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminatlar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır."" düzenlemeleri mevcuttur.
Ancak 6487 sayılı Yasa"yla değişen, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası, Anayasa Mahkemesi’nin 13/11/2014 tarihli, 2013/95 Esas 2014/176 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra, yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; Anayasa"nın 11. maddesinde, Anayasa"nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138. maddesi ise hakimlere her şeyden önce Anayasa"ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanımıştır. Anayasa"nın 11. ve 138. maddeleri, hakime Anayasa"ya aykırılığı saptanmış, yasa hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini hatta yükümlülüğünü vermektedir. Zira iptal edilen hükmün uygulanması, hak arama hürriyetinin içini boşaltma
anlamına gelecek ve hukuk devleti ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay"ın iptal kararının yürürlüğe girmemiş olması halinde dahi Anayasa"ya aykırılığı saptanmış Yasa hükümlerinin uygulanamayacağına işaret eden kararları vardır. Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararını duyurması, iptal edilen Yasa"nın uygulanmasını durdurucu bir tedbir niteliğine bürünmektedir. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, Anayasa"ya aykırı Yasa hükmünün uygulanmasını engelleyecektir. (...) İptal hükmünün Resmi Gazete"de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması Kanun Koyucuya Anayasa"ya uygun yeni Yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyecektir.
13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan Anayasa Mahkemesi"nin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasa"nın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun başlığı ile birlikte değiştirilen Geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem için de uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasa"nın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edildiği de gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin 04.11.1983 tarihinden önceki fiilen el atmalarda maktu olarak uygulanması gerektiği düşünülmelidir.
Bu durumda dava konusu taşınmaza hangi tarihte el atıldığı kesin olarak belirlenerek, şayet 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığının tespiti halinde maktu hesaplama yapılması gerektiği, el atmanın 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunun belirlenmesi halinde ise nispi hesaplama yapılması gerektiği düşünülmelidir.
O halde, İcra Mahkemesi"nce borçlu belediyenin karar düzeltme dilekçesine eklediği belgeler incelenerek ilama konu taşınmazın kamulaştırma çalışmaları kapsamında olup olmadığı ve buna göre el koymanın hangi tarihte olduğu tereddütsüz belirlenerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerektiğinden borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiştir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2014/18501 esas, 2015/22927 karar ve 22/12/2015 tarihli bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.