1. Ceza Dairesi 2017/3054 E. , 2019/4005 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İştirak halinde kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Her iki sanık hakkında ayrı ayrı;
A- ..."a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından; TCK.nin 37/1, 81/1, 35/2, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 8 yıl 4 ay hapis hapis cezası (sanık ... hakkında ayrıca TCK.nin 58. maddesi)
B- ..."a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından; TCK.nin 37/1, 81/1, 35/2, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası (sanık ... hakkında ayrıca TCK.nin 58. maddesi),
C- 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK.nin 62/1, 52/2, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 1000 TL adli para cezası (sanık ... hakkında ayrıca TCK.nin 58. maddesi).
D- Mağdurlar Fatmana, ... ve ..."e yönelik öldürmeye teşebbüs suçlarından ayrı ayrı beraatlerine.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ... ...’nin, mağdurlar ... ve ...’ya karşı kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarının, mağdurlar ..., ... ve ...’e karşı eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarının niteliği tayin ve takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, verilen hükümlerde bozma ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık ... ve müdafiinin; suçun sübutuna, suç niteliğine, sanık ..."nin suç ile bir ilgisinin olmadığına, sübuta; sanık ... müdafiinin; temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki sanığın suçu işlediğine dair delil olmadığına, suçun unsurlarının oluşmamasına, alt sınırın üzerinde ceza tayinine, suç vasfına; Cumhuriyet savcısının; ...’ya yönelik eylemin olası kast kapsamında olduğuna, beraatlerin mahkumiyet olması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
1) Sanık ... ve ... ... hakkında; mağdurlar ... ve ...’ye karşı kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından verilen hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ...’nin tekerrüre esas alınan ilamdaki suçu 18 yaşını ikmal etmeden işlemiş olduğundan TCK.nin 58/5. maddesi uyarınca tekerrür hükmünün uygulanmayacağının gözetilmemesi ve kanuna aykırı olarak, cezanın mükerrirlere özgü çektirilmesine karar verilmesi, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"un 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak; gerekçeli kararın hüküm kısmında bulunan tekkerrüre ilişkin maddenin çıkarılmasına, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK"nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEREK, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, Üyeler ... ve ...’ın, sanıkların mağdur ...’ya karşı eyleminin olası kastla yaralama olması gerektiğine yönelen karşı oyu ve oy çokluğu, diğer yönlerden ise oy birliğiyle,
2) Sanıklar ... ... hakkında; mağdurlar ..., ... ve ...’e yönelik eylemleri nedeni ile verilen beraat hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay günü sanık ... ile mağdurlardan ...’nin de içinde bulunduğu bir kavga olayı nedeniyle oluşan husumet neticesinde, sanık ..."in arkadaşı sanık ... ile birlikte mağdur ... ve diğer mağdurlar ..., ..., ..., ...’in de içinde bulunduğu aracı karakol çıkışı takip ederek sellektör yapıp yolda durdurdukları, sanık ..."in silahla araçtan indiği, bunu gören mağdurların araçlarını hareket ettirip kaçmak istedikleri sırada sanık ..."in tabanca ile araca doğru kısa mesafeden 4-5 el ateş ettiği, mermilerden birinin aracın sol arka koltuğunda oturan müşteki ..."nın omzuna isabet ettiği anlaşılan olayda; sanıklar ...... ... hakkında; mağdurlar ..., ... ve ...’e yönelik eylemlerinin öldürmeye teşebbüs kapsamında değerlendirilmeleri ve mahkumiyetlerine karar verilmesi yerine, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Hususları bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafileri ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 30/09/2019 tarihinde, Üyeler ... ve ...’ın, sanıkların beraat kararlarının onanması gerektiğine yönelen karşı oyuyla va oy çokluğu ile karar verildi.
(M) (M)
KARŞI OY:
Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...’a yönelik eylem nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nin 81/1, 35. maddelerinden cezalandırılmaları istemiyle, mağdurlar ..., ..., ... ve ...’e yönelik eylemlerinden dolayı olası kastla kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nin 81/1, 35, 21/2. maddelerinden cezalandırılmaları istemiyle yerel Mahkemeye kamu davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda, mağdurlar ..., ... ve ...’e yönelik eylemlerinden dolayı sanıklar hakkında beraat kararı verilmiş, sanıkların ...’a karşı eylemleri nedeniyle haklarında TCK’nin 81/1, 35, 62. maddeleri uygulanmak suretiyle 8’er yıl 4’er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, mağdur ...’ya yönelik eylemleri nedeniyle TCK’nin 81/1, 35, 62. maddeleri uygulanmak suretiyle 10’ar yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Hükümlerin sanıklar müdafilerince lehe ve Cumhuriyet Savcısı tarafından aleyhe temyiz edilmesi üzerine Dairemizin sayın çoğunluğu, mağdurlar ... ve ... yönünden sanıklar hakkında verilen hükümlerin onanmasına, mağdurlar ..., ... ve ... yönünden sanıklar hakkında verilen beraat kararlarının öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu halde beraat kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek bozulmasına karar vermiştir.
Dairemizin sayın çoğunluğunun mağdurlar ..., ... ve ... yönünden sanıklar hakkında verilen beraat kararlarının bozulmasına ve mağdur ... yönünden sanıklar hakkında öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair kararlarına katılmıyoruz.
Şöyle ki;
Olay günü mağdur ... ile sanıklardan ...’inde karıştığı bir kavga meydana gelmiştir. Mağdur ... bu kavga nedeniyle karakola ifade vermek için gitmiş karakoldan çıktığında mağdurlardan ...’ün kullandığı araca sağ önde kardeşi ..., sağ arkada annesi ......na, ortada birlikte yaşadığı ... ve kendisi de sol arka tarafta olmak üzere binmişlerdir. Sanıklar ise ...’un kullandığı araçla bu aracı takip etmişler selektör yaparak aracın durmasını sağlamışlar, araçtan inen sanık ...’in ateş etmesi sonucu mağdur ... omuzundan 3. derece kemik kırığı olacak ve hayati tehlike geçirmeyecek şekilde yaralanmış diğer mağdurlar ise isabet almamıştır. Aracın arka camında bir adet isabet olup buradan giren merminin ...’ya isabet edip omuzunda kaldığı doktor raporundan anlaşılmaktadır. Mağdurların bulunduğu araçta bir mermi isabeti dışında bir isabet bulunmamaktadır.
Sanık ... ilk ifadesinde dört kez ateş ettiğini birincide tabancanın tutukluk yaptığını söylemiş, ikinci beyanında beş kez ateş ettiğini bunlardan üçünü havaya sıktığını, iki atışının ise yere düştüğü sırada meydana geldiğini savunmuştur. Mağdurlar ise bir kez atış yapıldığını diğerlerini fark etmediklerini söylemektedirler. Olay yerinde yapılan incelemede bir adet dolu fişek bir adette boş kovan bulunmuştur. Sanığın kendisinin aleyhine olacak şekilde verdiği beyanlarına göre en az dört kez ateş ettiği kabul edilmeli, maddi bulgulara göre de, tabancanın ilk atışta tutukluk yaptığı gözden uzak tutulmamalıdır. Sanığın bir atışını hedef gözeterek yaptığı anlaşılmaktadır. Sanığın diğer atışlarını havaya yapıp yapmadığı hususu açıklığa kavuşturulamamış olup, bu konudaki tereddüt sanık lehine yorumlanmalı ve savunmasında belirttiği gibi hedef gözeterek atış yapmadığı kabul edilmelidir.
Sanık ...’in hedefinin bu olaydan önce aynı gün kavga ettiği ... olduğu anlaşılmaktadır. Araçta bulunan diğerleri ile herhangi bir sorunu ya da husumeti bulunmamaktadır. Araçta bir mermi isabeti vardır. Bu mermi asıl hedef konumunda olan ...’ın bitişiğinde oturan ...’ya isabet etmiştir. ... sol omuz kısmından yani ...’nin oturduğu taraftaki omuz kısmından isabet alarak yaralanmıştır. Sanığın hedef gözettiği ...’ye karşı eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçu olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. ...’ya isabet eden mermi ise sanığın hedefinde olmayan bir kişiye isabet etmiştir. Sanığın bu eyleminin, TCK’nin 21/2. maddesinde tarifi yapılan suçun kanuni tanımında belirtilen unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen fiili işlemesi halinde olası kast vardır tanımına uygun şekilde olduğu kabul edilmelidir. Sanık gerçekleşen neticeden sorumlu tutulmalı ve olası kastla yaralamadan hakkında ceza tayin edilmelidir. Diğer sanık ... ise bu olayda meydana gelebilecek bütün neticeleri öngörerek fiile katıldığından aynı şekilde sorumlu tutulmalıdır.
Araçta bulunan diğer mağdurlar ..., ... ve ... ise herhangi bir isabet almamışlardır. Ateş eden sanık ...’in hedefi mağdur ...’dir. Bu mağdurlara yönelik sanığın herhangi bir kastı bulunmadığı gibi, mağdur ...’yı yaralayan bir mermi isabeti dışında araçta başka bir isabet de bulunmamaktadır. Araca isabet eden bir mermi çekirdeği nedeniyle araçta bulunan tüm kişilere karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunun işlendiğini söylemek mümkün değildir. Bu mağdurlar yönünden kabul edilen eylemde mutlaklık varsa neden isabet almadıklarının izahı yapılmalıdır.
Yukarıda anlatılan nedenlerle sanıkların ...’ya yönelik eylemlerinin olası kastla yaralama, mağdurlar ......’e yönelik eylemlerinin ise suç oluşturmadığını düşündüğümüzden, Dairemizin sayın çoğunluğunun, sanıkların bu mağdurlara karşı öldürmeye teşebbüs suçunu işlediklerine dair görüşlerine katılmıyoruz.
... ...
Muhalif Üye Muhalif Üye
30/09/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Nezihe Balcı Demirel"in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukatlar ... ve Berna Tanrıkulu"nun yokluklarında 10/10/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.