3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4822 Karar No: 2019/13181 Karar Tarihi: 19.06.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/4822 Esas 2019/13181 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Olayda, katılanın sanıklar tarafından darp edilmesi sonucu yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve ağır kemik kırıklarına neden olduğu belirtilmiştir. Sanıkların kastının yoğunluğu göz önünde bulundurularak birden fazla nitelikli halin ihlali ile suçun işlendiği belirtilmiş, ancak hükümde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği hakkaniyete uygun bir şekilde sağlanmamıştır. Ayrıca, sanıkların hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaları gerektiği de belirtilmiştir. Kararda, sanıklara ek savunma hakkı tanınmadan TCK'nin 87/1-son maddesi uygulanarak CMK'nin 226. maddesine aykırı davranıldığı ifade edilmiştir. Son olarak, sanıkların cezası yanlış hesaplanarak fazla ceza tayini yapılmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61., 3., 53/1., 86/1, 87/1-d-son ve 29. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. ve 1412 sayılı CMUK’un 321. ve 326/son maddeleri.
3. Ceza Dairesi 2019/4822 E. , 2019/13181 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Katılan ... hakkında düzenlenen adli rapora göre vücudunda çok sayıda darp cebir izine rastlandığı, sanıkların eylemi nedeniyle katılanın, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve hayat fonksiyonlarını müştereken ağır (4.) derecede etkileyen birden fazla kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanıkların kastının yoğunluğu da dikkate alınarak, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince, hakkaniyete uygun ve sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkum edilen sanıkların, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 3) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanıklara ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması, 4) Sanıklar hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 87/1-d-son, 29. maddeleri gereğince belirlenen "2 yıl 3 ay" hapis cezası üzerinden TCK"nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapıldığında, sonuç cezanın "1 yıl 10 ay 15 gün" hapis cezası yerine "2 yıl 6 ay" olarak hatalı hesaplanması suretiyle fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanıkların kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 19.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.