Esas No: 2021/4789
Karar No: 2021/4007
Karar Tarihi: 09.09.2021
Danıştay 10. Daire 2021/4789 Esas 2021/4007 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4789
Karar No : 2021/4007
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
İSTEMİN_ÖZETİ : … İdare Mahkemesi'nce davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN_ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından, "1982 yılında Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Tümen Komutanlığı’nda askerlik görevini yapmakta iken, aynı enjektör kullanılarak birden fazla kişiye aşı yapılması üzerine Hepatit B virüsü bulaştığı, buna bağlı olarak siroz hastalığına yakalandığı, akabinde karaciğer nakli olduğu ve gerekli sağlık tedbirlerini almayan idarenin hizmet kusurunun bulunduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın tarafına ödenmesi" talebiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin 06/02/2020 tarihli işlemin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu; "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin bu maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların Danıştayda temyiz edilebileceği; "Temyiz dilekçesi" başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması halinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hallerde altıncı fıkrada sözü edilen kararın Danıştayın ilgili dairesince kesin olarak verileceği, kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, konusu yüzbin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalarda verilen kararların temyiz edilebileceği hükme bağlanmış olup aynı Kanun'un ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanun'da öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığı'nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanmakta olup, temyizen incelenerek bozulması istenilen bölge idare mahkemesi kararının verildiği 2021 yılı için temyiz sınırı 192.000,00 TL olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından, 5.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın tarafına ödenmesi talebiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin 06/02/2020 tarihli işlemin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, dava değeri Bölge İdare Mahkemesi kararı tarihindeki güncel temyiz parasal sınırının altında kaldığından, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin istinaf başvurusunun reddi yolunda verdiği karar her ne kadar temyiz yolu açık olmak üzere verilmiş ise de kesin olup, temyizen incelenmesine hukuki olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, Bölge İdare Mahkemesince kesin olan karara karşı temyiz yolunun açık olduğu belirtildiğinden temyiz aşamasında yatırılan … TL harç ile posta avansı miktarından artan kısmın isteği halinde davacıya iadesine, 09/09/2021 tarihinde kesin olarak, esas yönünden oy birliğiyle, gerekçe yönünden oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Temyiz başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasında, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir" hükmü yer almış, maddenin devamında, temyiz edilebilecek kararlar; açılan davanın konusu esas alınarak belirlenmiş, aynı fıkranın (b) bendinde, "Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar"da verilen kararların temyiz edilebileceği kurala bağlanmış; Kanun'un Ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından, davanın açıldığı 19/06/2020 tarihinde temyiz parasal sınırının 176.000,00 TL olduğu görülmüştür.
2577 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan maddelerinde, konusu belli bir para olan tam yargı davalarında verilen kararlardan hangisinin, 2577 sayılı Kanun'un 46/1-(b) maddesi uyarınca temyize tabi olup olmadığının; "verilen kararlara göre" değil, açılan davalardaki parasal miktara göre yapılacağı hükme bağlandığından; bu husustaki değerlendirmenin dava açma tarihinde yürürlükte bulunan temyiz parasal sınırının esas alınarak yapılması gerekmektedir.
Aksi uygulamanın, 2577 sayılı Kanun'da belirtilen parasal sınırlar yıl itibariyle yeniden değerleme oranında arttırıldığından, davanın açılmasından sonraki yargılama sürecine göre kararın temyiz edilebilme durumunun değişmesi nedeniyle, kanun yollarına başvurma açısından, kanuni açıklığın bulunmadığı sonucunu doğuracağı açıktır.
Davanın, davacı tarafından, 5.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın tarafına ödenmesi talebiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin 06/02/2020 tarihli işlemin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle 19/06/2020 tarihinde açıldığı görülmektedir.
Davanın açıldığı 19/06/2020 tarihinde temyiz parasal sınırının 176.000,00 TL; davada ödenmesi istenilen toplam miktarın ise 105.000,00 TL olduğu ve bu miktarın davanın açıldığı 2020 yılındaki temyiz parasal sınırının altında olduğu görüldüğünden; … Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın kesin olduğu ve temyizen incelenmesine hukuki olanak bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Yukarıda açıklanan gerekçe ile temyiz isteminin reddi gerektiğinden, Daire kararına gerekçesi yönünden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.