16. Hukuk Dairesi 2016/11567 E. , 2020/2135 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında,...Mahallesi çalışma alanında bulunan yüzölçümleri kadastro tutanaklarında yazılı 107 ada 1, 108 ada 1, 233 ada 2, 241 ada 2 ve 243 ada 42 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilmek suretiyle ... adına; 241 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ise, tapu kaydı nedeniyle 4/20 payla ...Bektaş, 16/20 payla ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayanarak, kadastro tespitlerinin iptali ve miras hisseleri oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında diğer taşınmazlar yönünden davalı olan ... ve ..., tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava konusu 241 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine, katılan davacıların davalarının kabulüne, çekişmeli 107 ada 1, 108 ada 1, 233 ada 2, 241 ada 2, 6 ve 243 ada 42 parsel sayılı taşınmazların kararda belirtilen miras payları oranında ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 107 ada 1, 108 ada 1, 233 ada 2, 241 ada 2 ve 243 ada 42 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 241 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, "dosyada bulunan tapu kayıtları 241 ada 6 parsel sayılı taşınmaza sınırları itibarı ile uyum göstermemiş ise de, tapu kayıtlarının uymamasının sebebinin mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin tapu kayıtlarında geçen isimleri duymamış olmalarından kaynaklandığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/179 Esas sayılı dosyasında yapılan keşifte Nisan 1292 tarih ve 99 nolu tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğunun anlaşıldığı, bu nedenle karşı davacılar ... ve ...’ın dayanağı olan Nisan 1292 tarih ve 99 nolu tapu kaydına itibar etmek gerektiği" gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, müdahiller Nisan 1292 tarih ve 99 sıra numaralı paylı tapu kaydına dayandıkları halde hangi hukuki sebebe (tapu kayıt malikleri arasında taksim, pay satın alma, bağış vb) dayanarak taşınmazın müstakilen murisleri ... adına tescilini talep ettikleri açıklattırılmamış; çekişmeli taşınmaza revizyon gören Mayıs 1947 tarih ve 267 sıra numaralı ve Nisan 1292 tarih ve 99 sıra numaralı tapu kayıtları üzerinde kökten itibaren inceleme yapılarak tapuların birbiri ile bağlantı durumu tespit edilmediği gibi tapu kayıtları da yöntemince uygulanmamış; tapu kayıtlarının tesisindeki sınırlar ile tedavüllerindeki sınırlar farklı olduğu halde sınır değişikliğinin nedenleri üzerinde durulmamış; dava konusu taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, tespit gününe kadar kim tarafından ne şekilde tasarruf edildiği ve kullanımın ne sıfatla olduğu açıkça belirlenmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, mahkemece katılan ... ve ..."tan, paylı tapu kaydına dayandıkları halde hangi hukuki sebebe (tapu kayıt malikleri arasında taksim, pay satın alma, bağış vb) dayanarak taşınmazın müstakilen murisleri ... adına tescilini istedikleri sorulup açıklattırılmalı; taşınmazın tespitine dayanak Mayıs 1947 tarih ve 267 sıra numaralı ve Nisan 1292 tarih ve 99 sıra numaralı tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa oluşumlarından başlanarak dayanakları olan kayıtlar ve kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilmeli; tespit tapu kayıtları üzerinde kök kayıttan itibaren inceleme yapılarak tapuların birbiri ile bağlantı durumu tespit edilmeli; bundan sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımı ile yapılacak keşifte tespite dayanak tapu kayıtları yöntemince uygulanmalı; tesis sınırları ile tedavül kayıtlarındaki değişen sınırlar yerel bilirkişilere zeminde tek tek sorulmak suretiyle gösterilmesi istenilmeli; bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için davacı tarafa tanık dinletme imkanı sağlanmalı; tapu kayıtlarının taşınmaza uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli; fen bilirkişisine tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli; öte yandan, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime hangi hukuki sebeple kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, davacılar ... ve ...’ın dayandığı tapu kaydı kapsamından kalıyor ise tapu kayıt malikleri arasında herhangi bir taksim, pay devri, bağış ya da satış işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kimler arasında, hangi tarihte ve ne şekilde yapıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek tapu kayıtlarının kapsamı ve hukuki değerleri kesin olarak belirlenmek suretiyle bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.