Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/283 Esas 2019/7105 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/283
Karar No: 2019/7105

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/283 Esas 2019/7105 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirketin, davacıların ortağı olduğu şirkete verilen TOKİ projesi işi için kurulan sözleşmedeki edimlerin yerine getirilmediği, bu nedenle alacakların tahsil için icra takibine girişildiği ancak davalının çift imza yetkisini kötüye kullanarak icraların devamını engellediği ve şirketi borçlandırdığı iddiasıyla davalının temsil yetkisinin kaldırılması istenmiştir. İlk derece mahkemesince davalının özen yükümlülüğünün ağır bir şekilde ihlal edici davranışta bulunduğu gerekçesiyle dava kabul edilmiş, takibin kaçınılmaz olduğu belirtilerek davalının şirketten azli kararlaştırılmıştır. Bölge adliye mahkemesince ise temyiz istemi reddedilmiştir. Yargıtay, yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri: Türk Ticaret Kanunu'nun 630. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2019/283 E.  ,  2019/7105 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13/07/2017 tarih ve 2014/75 E.- 2017/432 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 16/11/2018 tarih ve 2017/1654 E.- 2018/1829 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkilleri ve davalının dava dışı Gülvan Tur. Nak. İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin ortağı, müvekkillerinden ... ve davalının da müştereken imzaya yetkili müdürü olduklarını, davalının abisinin yöneticisi olduğu şirkete verilen TOKİ projesi kapsamında taşeron olarak davacıların ortağı olduğu şirkete iş verildiğini, ancak bu iş nedeniyle kurulan sözleşmedeki edimlerin yerine getirilmediğini, alacakların tahsili için icra takibine girişildiğini ancak davalının çift imza yetkisini kötüye kullanarak icraların devamını engellediğini, yine davacı ..."in imzası ve dava dışı Gülvan Turz. Nak. İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti."nin kaşesini kullanarak şirketi borçlandırdığını ileri sürerek davalının temsil yetkisinin kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı vekili, dava dışı taşeron şirketin kendilerine verilen işi yapmadıklarını, alacaklı değil borçlu olduklarını, icra dosyalarına konu senetlerin teminat senedi olduğunu savunarak davanın reddine istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ..."ın şirket menfaatine olmayan gerekçelerle borcun takibinde gerekli özen ve bağlılık yükümünü yerine getirmeyerek takipten kaçındığı, dava dışı Gülvan Turz. Nak. İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti."nin alacak takibinin sürüncemede kaldığı, zarara uğradığı, şirketin borçlanıldığı evraklarda davacı adına atılan imzaların davacının eli ürünü olmamasına karşın davalının kendi eli ürünü olan imzalı senetlerle şirketin haksız bir şekilde borçlandırıldığı, bu davranışların TTK 630. maddesinde belirtilen "özen yükümlülüğünün ağır bir şekilde ihlal edici davranış" niteliğinde bulunduğu, davalının müdürlük yetkisinin devamı halinde şirketin daha büyük zararlar altına girme ihtimalinin yüksek olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının dava dışı Gülvan şirketi müdürlüğünden azline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı davalıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.