9. Hukuk Dairesi 2011/788 E. , 2013/11122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, fazla sürelerde çalışma ve fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ücreti, ilave tediye alacağı, ücret alacağı, ikramiye alacağı, giyim ve koruyucu eşya yardımı alacağı, izin harçlığı alacağı, TİS"in 12. Maddesi gereğince tazminatı ile sendikal izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 1993 yılından beri asli ve sürekli işlerde çalıştırıldığını, davacının hizmeti süresince fazla mesai yaptığını, 01.07.2006-30.06.2008 yürürlük süreli TİS"nde haftalık çalışma süresinin 42 saat olarak belirlendiğini ve fazla mesai ücretinin %100 zamlı saat ücreti olarak ödenmesinin düzenlendiğini, davacının günde en az 5 saat fazla mesai yaptığını, yine hizmeti süresince tüm hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, ilave tediye alacaklarının hiç ödenmediğini, her yıl 104 günlük ücreti tutarında ödenmesi gereken ikramiyelerinin ödenmediğini, yine davacının ücretinin de ödenmediğini TİS"nden kaynaklanan haklarının ödenmediğini, davacının sendika baştemsilcisi olduğunu, TİS"n de yer alan düzenlemeye göre işverence rızası dışında iş yeri değişikliği yapılması halinde iki yıllık ücreti tutarında cezai şart öngörüldüğünü, davacının haklarını talep etmesi nedeni ile iş yerinin değiştirildiğini belirterek, fazla sürelerle çalışma ve fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram, ilave tediye, ücret, ikramiye, giyim ve Koruyucu eşya yardımı, izin harçlığı, TİS"nin 12. maddesi gereğince tazminat, sendikal izin alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, taleplerin zaman aşımına uğrağını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının vasıfsız işçi olup taleplerinin hiç birinin yerinde olmadığını, ücret alacağının hangi aylara ait olduğuna ilişkin bir bilgi verilmediğini, davacının ilamsız icra takibi başlattığı tarihin temerrüt tarihi olarak kabul edilmeyeceğini, zira taleplerinin likit olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Bir kısım işçilik alacaklarında uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Yasanın 34 üncü maddesinde, gününde ödemeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler, ikramiye, pirim, jestiyon ve benzeri ödemelerin yanı sıra, çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir. İşe iade davası ile tespit edilen en çok dört aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de aynı faiz oranı uygulanmalıdır.
Ücretin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanması halinde 2822 sayılı Yasanın 61 inci maddesi uyarınca, uygulanması gereken faiz en yüksek işletme kredisi faizi olmalıdır.
Ücret alacağının 1475 sayılı Yasa döneminde doğmuş olması durumunda, 10.6.2003 tarihine kadar yasal faiz, bu tarih sonrası ücretler bakımından ise bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. İşçinin faiz konusundaki talebini “yasal faiz” olarak adlandırmış olması 4857 sayılı Yasanın 34 üncü maddesinin uygulanmasına engel olmayıp, işçinin bu talebinin bahsi geçen özel faize yönelik olduğunun değerlendirilmesi gerekir.
Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.
Ücret alacağı için özel banka-kamu bankası ayrımı yapılmaksızın mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının belirlenmesi gerekir. Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verildiğinden, söz konusu faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı mahkemece kendiliğinden denetlenmelidir. Bankaların belli dönemlerde T.C. Merkez Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı fiilen uygulanmış olmadıkça ücret yönünden dikkate alınmamalıdır.
Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıdır. Aynı alacak için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz. Yıllar itibarıyla faiz oranları değişebileceğinden kararda faiz oranının gösterilmemesi gerekir.
Somut olayda, ücret alacağı, fazla çalışma ve ulusal bayram-genel tatil ücreti alacaklarına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, fazla mesai ücreti ile ilgili (1.) bendinde, ulusal bayram genel tatil ücreti ile ilgili (3.) bendinde ve ücret alacağı ile ilgili (4.) bendinde yer alan “yasal faizi ile” ibarelerinin çıkartılarak yerlerine “bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile” ibarelerinin eklenmesine hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin 7.15 TL"sinin davacıya arta kalanın davalıya yükletilmesine, 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.