Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5119
Karar No: 2014/8028
Karar Tarihi: 07.04.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/5119 Esas 2014/8028 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/5119 E.  ,  2014/8028 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Zonguldak 3. İş Mahkemesi
    Tarihi :04.10.2012
    No :2011/138-2012/492

    Dava, hizmet tespiti ve işçilik alacakları istemine ilişkindir.

    Mahkeme, ilâmında belirtildiği üzere davalılardan M. Arıtma Sistemleri İnş. San. ve Tic. A.Ş. (M.. A...) yönünden davanın reddine, davalılardan T. inşaat Tesisat San. ve A.Ş. (T. İnş. A.Ş.) yönünden hizmet tespiti istemine yönelik davanın kabulüne, işçilik alacakları yönünden ise davanın reddine karar vermiştir.

    Hükmü, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 89/6 maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

    5510 sayılı Kanunun ”İşveren, işveren vekili, geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve alt işveren” başlıklı 12 nci maddesi hükmünde, işveren,4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak tanımlandığı, yine aynı maddede alt işveren bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişi olarak tanımlandığı, sigortalıların, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı belirtilmiştir. Maddede “aracı” olarak nitelenen üçüncü kişi, gerek mevzuatta, gerekse öğreti ve yargı kararlarında; alt işveren, tali işveren, taşeron, alt müteahhit, alt ısmarlanan gibi adlarla anılmaktadır. Aracı kavramı, her şeyden önce, asıl işverenin varlığını, bir başka işverenin asıl işverene ait işin bir bölümünü yapmayı üstlenmesini ve asıl işverene ait iş yerinde veya iş yerinin bir bölümünde iş alanın kendi adına sigortalı çalıştırmasını gerektirir. Asıl işverenle aracı arasındaki ilişki taşıma, eser ve benzeri sözleşmelere dayanabilir ise de, hiç bir şekilde hizmet akdi unsurları bulunmamalıdır. Burada önemli olan yön, asıl işverene ait işin bir bölümünün aracı tarafından görülmesidir. Aracı kavramının belirleyici özelliği, asıl işverene ait işten bir bölüm iş alınması ve bu işte kendi adına sigortalı çalıştırılmasıdır.

    5510 sayılı Yasanın 12/6. maddesi ile, asıl işveren-alt işveren arasındaki ekonomik ve malî yönden sorumluluk hukukunun sınırlarını belirlediği, maddede geçen “bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülükler” tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tespiti davalarında “pasif husumet ehliyetini” amaçladığı anlaşılmaktadır.

    Bu açıklamalar ışığında eldeki davada; davacı, T. İnşaat Tes. San. Tic. A.Ş. nezdindeki 13.07.2010- 22.08.2010 tarihleri arasındaki çalışmalarının ve işçilik alacaklarının tahsili istemli davasında, husumeti M. Arıtma Sistemleri İnş. San. ve Tic. A.Ş. aleyhine de yönelterek davayı açmıştır. Mahkemece, davalı M. Arıtma Sistemleri A.Ş ile diğer davalı T. inşaat Tes San. Tic.A.Ş. arasında taşeronluk sözleşmesi olmadığı, davacının M. Arıtma A.Ş."ye bağlı bir çalışmasının bulunduğu ispatlanamadığından bahisle, bu davalı yönünden davanın reddine, davalı T. İnşaat Tes. San. Tic. A.Ş yönünden, ise Kuruma bildirilen günler dışında 15.07.2010 – 21.08.2010 tarihleri arasındaki hizmetin kabulüne, davacının diğer istemleri yönünden, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, Zonguldak Belediyesinden, Zonguldak Kanalizasyon Sistemi ve Atıksu Arıtma Tesisi Projesinin M. Arıtma Sistemleri İnş. San. ve Tic. A.Ş. - Pasch Y. Cia, Dywıdag International GmbH şirketlerinin oluşturduğu D.M.P iş ortaklığı tarafından üstlenildiği; üstlenilen işin, Zonguldak kanalizasyonu, kuşaklama, kollektör ve terfi hatlarının yapımı işine ait bir kısım işlerin D.M.P. İş ortaklığı ile A. Ş. inşaat mühendisi arasında yapılan 15.04.2010 tarihli taşeron sözleşmesi ile A. Ş. inşaat mühendisine verildiği, A. Ş. inşaat mühendisliğine verilen işin tümünün de A. Ş. inşaat mühendisliği tarafından T. İnşaat Tesisat San. ve Tic. A.Ş."ye 15.04.2010 tarihli taşeron sözleşmesi ile verildiği, anılan bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde, D.M.P. İş ortaklığının Zonguldak Belediyesinden aldığı işin bir bölümünün T. İnşaat San. ve Tic. A.Ş."ye verildiği anlaşılmakla, davalılardan M. Arıtma Sistemleri İnş. San. ve Tic. A.Ş."nin ortağı olduğu D.M.P. İş ortaklığı ile T. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisinin bulunduğu kabul edilmelidir. Mahkemece, HMK. 124. maddesi dikkate alınmak suretiyle asıl işveren M. Arıtma Sistemleri İnş. San. ve Tic. A.Ş."nin ortağı olduğu D.M.P. İş ortaklığının diğer ortağı olan tüzel kişilere de husumet yöneltmesi için mehil verilmeli; gösterecekleri bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    O hâlde, davalı Kurum vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilmeli ve hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.

    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi