4. Ceza Dairesi 2019/7939 E. , 2020/919 K.
"İçtihat Metni"Tehdit suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hakaret ve basit yaralama suçlarından sanıklar ..., ... ve ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 125/1, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince ayrı ayrı 1.320,00 Türk lirası ve 1.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Antalya 3. Çocuk Mahkemesinin 14/01/2016 tarihli ve 2015/359 esas, 2016/24 sayılı kararına karşı suça sürüklenen çocuklar ... ve ... vekillerince yapılan itirazların ayrı ayrı reddine ilişkin Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/01/2016 tarihli ve 2016/106 değişik iş sayılı kararını müteakiben, bu kez 02/04/2016 tarihinde katılan ... vekilinin yapmış olduğu itiraz üzerine, suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların kaldırılmasına ilişkin Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/02/2016 tarihli ve 2016/41 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2019 gün ve 92956 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre,
1-Antalya 3. Çocuk Mahkemesince verilen 14/01/2016 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının katılan vekiline 14/01/2016 tarihinde tefhim edilmesi üzerine anılan karara süresinden sonra 04/02/2016 tarihinde itiraz edildiği anlaşılmakla, süresinde yapılmayan itirazla ilgili olarak mercii tarafından esastan inceleme yapılmayarak, itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, dosyanın esasına girilerek yazılı gerekçeyle kabulüne, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmesinde,
2-Antalya 3. Çocuk Mahkemesince verilen 14/01/2016 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına sanıklar ... ile ... vekillerinin süresinde yapmış oldukları itirazların ayrı ayrı reddine dair Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/01/2016 tarihli ve 2016/106 değişik iş sayılı kararının kesin nitelikte olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara karşı, katılan ... vekilinin süresinden sonra itiraz etmiş olması nedeniyle, suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların kaldırılmasına ilişkin Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/02/2016 tarihli ve 2016/41 değişik iş sayılı kararında isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Katılan ... vekilinin yaptığı itirazın, süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi yerine, itirazın kabul edilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların kaldırılmasına dair, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/02/2016 tarihli ve 2016/41 değişik iş sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 12. fıkrasında "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir." denilmiştir.
Aynı Kanunun itiraz usulü ve inceleme mercilerini düzenleyen 268. maddesinde ise;
"(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35. maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263. madde hükmü saklıdır.
(2)Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.
(3)İtirazı incelemeye yetkili merciler aşağıda gösterilmiştir:
a)(Değişik: 18/6/2014-6545/74 md.) Sulh ceza hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hâkimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hâkimliğe; son numaralı hâkimlik için bir numaralı hâkimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine aittir.
b)(Değişik: 18/6/2014-6545/74 md.) İtiraz üzerine ilk defa sulh ceza hâkimliği tarafından verilen tutuklama kararlarına itiraz edilmesi durumunda da (a) bendindeki usul uygulanır. Ancak, ilk tutuklama talebini reddeden sulh ceza hâkimliği, tutuklama kararını itiraz mercii olarak inceleyemez.
c)Asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire için birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.
d)Naip hâkim kararlarına yapılacak itirazların incelenmesi, mensup oldukları ağır ceza mahkemesi başkanına, istinabe olunan mahkeme kararlarına karşı yukarıdaki bentlerde belirtilen esaslara göre bulundukları yerdeki mahkeme başkanı veya mahkemeye aittir.
e)Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları ile Yargıtay ceza dairelerinin esas mahkeme olarak baktıkları davalarda verdikleri kararlara yapılan itirazlarda; üyenin kararını görevli olduğu dairenin başkanı, daire başkanı ile ceza dairesinin kararını numara itibarıyla izleyen ceza dairesi; son numaralı daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler." denilmektedir.
İncelenen dosyada;
Suça sürüklenen çocuklar hakkında birden fazla kişi ile birlikte tehdit, hakaret ve kasten yaralama eylemlerini işledikleri iddiası ile kamu davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuklar ... hakkında TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit, 125/1. maddesi kapsamındaki hakaret ve 86/2. maddesi kapsamındaki kasten yaralama suçlarından mahkumiyet hükmü kurulmuş, anılan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında ise, tehdit suçlarından beraat hükümleri kurulmuş, hakaret ve kasten yaralama suçlarından ise mahkumiyet hükmü kurularak, anılan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Katılan ... vekili, yüzüne karşı 14/01/2016 tarihinde verilen karara yönelik, 15/01/2016 tarihinde süre tutum ve temyiz dilekçesi vererek; "Mağdura karşı tehdit, hakaret ve kasten yaralamadan; sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmaları ve çehrede sabit eser vs. sebeplerle cezanın en üst sınırından mahkum olmaları gerekirken verilen hükmün hukuka aykırı olması sebebiyle temyiz ve süre tutum taleplerimizin kabulünü arz ve talep ederiz" demiştir.
Suça sürüklenen çocuklar ... ile ... müdafileri ise, tefhim olunan kararlara karşı süresi içerisinde itirazda bulunmuşlardır.
Suça sürüklenen çocuklar ... ile ... müdafilerinin söz konusu itirazı üzerine inceleme yapan Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 21/01/2016 tarih, 2016/106 D. İş sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuklar ... ile ... müdafilerinin itirazlarını reddetmiştir.
Esas hükme ilişkin gerekçeli kararın, katılan vekiline 01/02/2016 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, katılan vekilince süresi içerisinde 04/02/2016 tarihinde gerekçeli temyiz dilekçesi verilmiş, söz konusu dilekçede; "Yasaya ve hukuka aykırı olarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itirazımızı ve sanık hakkında atılı olan suçun en üst sınırından cezalandırılması ve hükmün açıklanması taleplerimizin kabulünü arz ve talep ederiz" denilmiştir.
Katılan vekilinin bu itirazı, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirilmiş, 29/02/2016 tarih ve 2016/41 D. İş sayılı karar ile, suça sürüklenen çocuk ... hakkında tehdit suçundan, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında ise hakaret suçlarından kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların kaldırılmasına, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ..."ın katılan mağdur ..."a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı yapmış olduğu itirazının ise reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Her ne kadar katılan ... vekilinin, 14/01/2016 tarihinde tefhim edilen suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Antalya 3. Çocuk Mahkemesinin 14/01/2016 tarih, 2015/359 esas, 2016/24 karar sayılı kararına, süresinden sonra 04/02/2016 tarihinde itiraz etmiş olduğu gerekçesiyle, itirazı inceleyen Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesince ret kararı verilmesi gerekirken, esastan inceleme yapılarak itirazın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş ise de; yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, katılan vekilinin 15/01/2016 tarihinde süre tutum ve temyiz talepli dilekçe vermiş olması, gerekçeli kararın 01/02/2016 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra 04/02/2016 tarihinde gerekçeli itiraz dilekçesi vermesi ve 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesinde "Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz. Bu hâlde başvurunun yapıldığı merci, başvuruyu derhâl görevli ve yetkili olan mercie gönderir." düzenlemesinin bulunması karşısında, itirazının yasal süre içerisinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden bozma isteminin, CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, sonraki işlemlerin, mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 15/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.