7. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10272 Karar No: 2016/11907 Karar Tarihi: 01.06.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/10272 Esas 2016/11907 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı alacağı talebinde bulunmuştur. Davalı ise iş aktinin hizmet alım sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle sona erdiğini savunarak davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacıya ait işyeri kayıtları ile bilirkişi raporuna dayanarak kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar vermiştir. Ancak davacının dava konusunu açıkça belirtmediği için ihbar tazminatı talebinin ıslah ile artırılıp faiziyle birlikte davalıdan tahsili gerektiği hatalı olduğu belirlenmiştir. Kanun maddeleri 4857/17 ve 6325/50'dir.
7. Hukuk Dairesi 2016/10272 E. , 2016/11907 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle mahkemece dosyada ve UYAP ortamında bulunan 05.10.2015 tarihli "Gerekçeli Karar" evrakında davacı ve davalının talepleri özetlendikten sonra hükme ilişkin mahkeme gerekçesi yazılmadan doğrudan hüküm fıkrasının yazıldığı, bunun üzerine mahkemece 23.12.2015 tarihli "Ek Karar" ile hükme delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe kısımlarının da eklendiği yapılan bu işlemle dosyada iki tane karar bulunduğu ve bunun infazda tereddüt oluşturacağı açık olup hatalı ise de infazda "Gerekçeli Karar" evrakının hüküm fıkrasının dikkate alınması gerektiği ve gerek "Ek Karar" gerekse "Gerekçeli Karar" evraklarında yer alan hüküm fıkralarının aynı olduğu görülmekle yapılan bu hatanın sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılamayacağının anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının hizmet alım sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle iş aktinin sona erdiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar, davacıya ait işyeri ve ... kayıtları ile bilirkişi raporuna dayanılarak kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı, buna bağlı olarakda hükmedilen alacaklara hangi tarihlerden itibaren faiz işletilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yasaya uygun şekilde söz konusu tazminatların hesaplanıp, hüküm altına alınması isabetlidir. Ancak dava yeni usul yasasının yürürlük tarihinden sonra açılmış ise de, davacı vekili açıkça davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını bildirmediğinden, davanın kısmi dava olarak açıldığının kabulü ile ihbar tazminatının ıslah ile artırılıp hüküm altına alınan bölümüne ıslah tarihenden itirabaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz işletmesi hatalı olup, bozma nedenidir. Ancak; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hüküm fıkrasının “2-” numaralı bendinin çıkarılarak yerine ; “2- 2.357,81 TL ihbar tazminatı alacağının 100,00 TL"sının 30.04.2015 dava tarihinden, bakiyesi kısmının ise 05.10.2015 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ” rakam ve sözcüklerinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.