16. Hukuk Dairesi 2016/17525 E. , 2020/2127 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi çalışma alanında bulunan 1072 ada 17 parsel, 1075 ada 8 ve 11 parsel sayılı sırasıyla 3.195.08, 607.90 ve 403,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazların davalı ...’nın nikahsız eşi ..."ya ait olduğunu ve ...’nın mirasçısı olması nedeniyle mirasçılar adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava konusu taşınmazın miras bırakanı olan abisi ...e ait olduğunu, ileri sürerek kaydının iptali ile hisseleri oranında mirasçılar adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın esasına girilerek davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Ne var ki, dosya içerisinde yer alan aile nüfus kayıt örneğine göre davalı ..."nin davacıların murisi ...in gayrıresmi eşi olduğu buna göre mirasçılık sıfatı bulunmadığı, ...in ölüm tarihine göre de terekesinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere elbirliği mülkiyetinde tüm tasarruf işlemlerinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640. ve 702. maddeleri uyarınca tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, terekeye göre 3. kişi durumunda olan kişilere karşı açılacak tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir.
Somut olayda, davacının murisi ...in davacı ... dışında başkaca mirasçılarının da olduğu yukarıda değinilen aile nüfus kayıt örneğinden anlaşılmakta olup, dava, muris ...in terekesine karşı üçüncü kişi konumunda olan davalı ..."ya karşı taşınmazın terekeye döndürme istemi ile açılmış olduğuna göre, davaya devam edilebilmesi için tüm mirasçıların katılımlarının sağlanması veya muvafakatlerinin alınması, bunun mümkün olmaması halinde terekeye temsilci tayin ettirilmesi zorunludur.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, davacıya muris ..."nın veraset ilamında görülen kendisi dışındaki diğer mirasçılarının davaya muvafakatlerini sağlamak veya terekeye temsilci tayin ettirmek suretiyle aktif dava ehliyetindeki eksikliği gidermeleri için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde aktif dava ehliyetinin tamamlanması halinde davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek aktif dava ehliyeti sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.