4. Ceza Dairesi Esas No: 2015/25539 Karar No: 2020/916 Karar Tarihi: 15.01.2020
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/25539 Esas 2020/916 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükümleri temyiz edilmiş, ancak hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararıyla ilgili itiraz yolu açık olduğundan sadece bu konuya değinilmiştir. Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itirazın kabul edilemez olduğu belirtilmiştir. Ancak, sanık hakkında kurulan hüküm incelenmiş, vicdani kanının oluştuğu tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriği değerlendirilmiştir. Fakat, katılanın sanık dışında başka kişilerle yaptığı konuşmada suça konu olaydan bahsederek kaydettiği tehdit içeren ses kaydının hukuka uygunluğu tartışılmadan karar verilmiştir. Ayrıca, sanığın sabıkasındaki hükmün açıklanmasını geri bırakma kararının, CMK'nın 231/8. maddesi uyarınca kasıtlı bir suç nedeniyle hüküm açıklanmasının geri bırakılamayacağı hükmüne rağmen, kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmadığı ve olumlu kanaat oluştuğu gerekçesiyle TCK'nın 51. maddesi uyarınca uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, CMK'nın 231. maddesi tartışılmamıştır. Bu nedenlerle, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüş ve hük
4. Ceza Dairesi 2015/25539 E. , 2020/916 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu, Anlaşıldığından, sanık ..."nın tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, 2-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; a-YCGK"nın 21/06/2011 tarih ve 2010/187 esas, 2011/131 sayılı kararındaki, “kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, katılan tarafından ibraz edilen ses kaydının sanıkların bilgisi ve rızası dışında yasal olmayan yollardan kaydedildiği gerekçesiyle, yasal delil olarak kabul edilmemiş ise de; kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı gibi ani gelişen durumlarda, karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulü zorunludur” şeklindeki açıklama karşısında, Somut olayda, katılanın, suç tarihinden yaklaşık bir yıl sonra sanık dışında başka kişilerle yaptığı konuşmada suça konu olaydan bahsederek dosyada mevcut tehdit içeren ses kaydını alması karşısında, ses kayıtlarını başka şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde mi yoksa bir planlama dahilinde mi kayda aldığı tartışıldıktan sonra ses kaydının hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b-Sanığın sabıkasında görülen kararın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, daha önce verilen hükmün açıklanmasına geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması ve olumlu kanaat oluşması nedeniyle TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına karşın, CMK"nın 231. maddesinin tartışılmaması, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.