14. Hukuk Dairesi 2021/1345 E. , 2021/3171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27/05/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davacının davasının feragat nedeniyle reddine, asli müdahilin davasının kabulüne dair verilen 09/10/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, alacaklıları zararlandırmak amacıyla (kötüniyetle) yapılan mirası reddin iptali isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 617. maddesine dayanmaktadır.
Davacı vekili, davalı ..."ın davacıya borçlu olduğunu, davalının 19.02.2013 tarihinde ölen murisi ..."ın mirasını kötüniyetle reddetiğini, borcu için güvence vermediğini, murisin aktifinin pasifinden fazla olduğunu, davacının alacağını tahsil edemediğini, ... Sulh Hukuk Mahkmesinin 2013/69 Esas 2013/7 Karar sayılı mirasın reddi kararının iptalini talep etmiştir.
Asli müdahale talep eden ... A.Ş. vekili 16.12.2013 tarihinde harçlandırdığı ve havale ettirdiği dilekçesiyle, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, davalının murisi ...’ın mirasını kötü niyetle reddettiğini, borcu için güvence göstermediğini ve borcunu ödemediğini, terekenin borca batık olmadığını beyanla asli müdahale taleplerinin kabulünü ve ... Sulh Hukuk Mahkmesinin 2013/69 Esas, 2013/7 Karar sayılı mirasın reddi kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ancak müdahalenin asli değil feri nitelikte olduğuna ilişkin verilen kararın davalı vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmesi üzerinde hükmün Dairemizin 19.12.2018 gün ve 2016/4163 Esas ve 2018/9221 Karar sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, düzelterek onama ilamına karşı asli müdahil vekili ve davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş, Dairemizin 12.11.2019 tarihli, 2019/992 Esas, 2019/7665 Karar sayılı ilamıyla “...Davacı vekili, ... Noterliğinin 27.05.1999 tarih ve 1714 yevmiye sayılı vekaletnamesindeki yetkiye dayanarak 07.11.2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiştir.
1) 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı)
Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Asli müdahil ... Aş. vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede:...Somut olayda; asli müdahilin ilgili takip dosyaları kapsamında davalıdan alacaklı olduğu ve mirası reddin iptali halinde mirasın resmen tasfiyesinde mirasçının payına bir şey düşmesi durumunda bundan önce itiraz eden alacaklıların alacaklarının ödeneceği hükmü nedeni ile müdahale talebi, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 65. maddesi uyarınca asli müdahale talebi niteliğindedir.
Asli müdahil ... A.Ş.’nin asli müdahil olarak davada yer alması ve talebinin bu çerçevede değerlendirilerek mahkemece bu hususta bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Dairemizce kararın belirtilen bu gerekçe ile bozulması gerekirken maddi hata sonucu düzelterek onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından asli müdahil vekilinin ve davalı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan gerekçeyle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 19.12.2018 tarihli düzelterek onama ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak açılan davanın davacı ... yönünden feragat nedeniyle reddine, asli müdahil ... A.Ş yönünden davanın kabulü ile davalı ...’ın ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/69 Esas, 2013/87 Karar sayılı dosyasında bildirdiği muris ...’ın mirasını reddinin iptaline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyanı tutanakla tespit edilmiş olması (TMK.md. 609/3) koşuluyla sulh hakimine ulaştığı andan itibaren sonuç doğurur ve miras bu tarihten itibaren reddedilmiş sayılır. Reddeden mirasçı bu tarihten itibaren mirasçı sıfatını kaybeder. Şu halde ret tarihi buna ilişkin beyanın sulh hakimine ulaştığı tarihtir.
Somut olayda, davalı ... murisi babası ...’ın mirasını ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.03.2013 tarihli, 2013/69 Esas, 2013/87 Karar sayılı ilamıyla kayıtsız şartsız reddetmiş, asli müdahil ... A.Ş 16.12.2013 tarihinde eldeki davaya müdahale talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 617/1. maddesinin açık hükmü karşısında ret tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Öyleyse, mahkemece hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatıran taraflara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
29.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.