11. Ceza Dairesi 2020/4695 E. , 2020/6209 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 14/09/2020 tarih ve 2019/20302 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01/10/2020 tarih ve KYB-2020/81043 sayılı ihbarname ile;
Mühür bozma suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 203/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2017 tarihli ve 2015/392 esas, 2017/47 sayılı kararı ile adı geçen sanığın aynı suçtan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/06/2016 tarihli ve 2015/432 esas, 2016/285 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinin ihbar olunması üzerine hakkındaki hükmün açıklanması ile sanığın, 5237 sayılı Kanun"un 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli ve 2019/167 esas, 2019/381 sayılı kararının "sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, ertelenmiş 5 ay hapis cezasının aynen infazına ilişkin İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/03/2019 tarihli ve 2015/392 esas, 2017/47 sayılı ek kararının, ilk kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması hâlinde hukuken yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2017 tarihli ve 2015/392 esas, 2017/47 karar sayılı dosyasındaki suç tarihinin 25/06/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 06/10/2015 olduğu, İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/06/2016 tarihli ve 2015/432 esas, 2016/285 karar sayılı dosyasındaki suç tarihinin 03/07/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 20/08/2015 olduğu, her iki suçun da 20/08/2015 tarihli ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, anılan iki dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu ve suç tarihlerinin yakınlığı dikkate alınarak, bu eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, dosyaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2017 tarihli 2015/392 Esas ve 2017/47 Karar sayılı kararı ile İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli 2019/167 Esas ve 2019/381 Karar sayılı kararlarının, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca ayrı ayrı BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 02/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.