23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10572 Karar No: 2016/10486 Karar Tarihi: 08.12.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10572 Esas 2016/10486 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, dolandırıcılık suçundan 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırıldı. Ayrıca belirli haklardan yoksun bırakılacak ve mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulacaktır. Sanığın cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması kararlaştırılmıştır. Mahkeme, sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğini ve suçun oluştuğuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik olmadığına karar verdi. Ancak, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'ın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması sebebiyle sanığın hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu bir iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması zorunlu hale getirildiği vurgulandı. Kararda yer alan kanun maddeleri; 5237 sayılı TCK'nın 157/1, 62/1, 52/2, 53/1-2, 58, 5275 sayılı Kanun'un 108/4, 6763 sayılı Kanun'un 34, 5271 sayılı Kanun'un 253, ve 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesidir.
23. Ceza Dairesi 2015/10572 E. , 2016/10486 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62/1, 52/2, 53/1-2, 58 maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, belirli haklardan yoksun bırakılmasına, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, 5275 sayılı Kanun"un 108/4 maddesi uyarınca cezanın infazından sonra başlamak üzere denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde katılanın, oğlunun düğünü için koyun almak istediği, bu konuda yardımcı olması için eniştesi olan sanık ... ile görüştüğü, sanık ..."ın da bunun üzerine katılanı daha önceden tanıdığı hükmü temyiz etmeyen diğer sanık ..."in evine götürdüğü, katılanın yanına aldığı 5.250 TL para ve 2 adet yarım altını sanığa verdiği , sonrasında ...’in ... marka araçta iki kişi ile birlikte sanığı alarak bir yere gittikleri, yarım saat sonra sanığın katılanın beklediği yere geldiğinde katılana, kendisinin boğazını sıkarak parayı ve altını aldıklarını, kendisini arabadan attıklarını, bu olayı birine anlatırsan öldürürüz diyerek tehdit ettiklerini söylediği, ancak katılanın yaptığı araştırmada sanığın kendisine yalan söylediğini, hayvanları teslim etmemek için plan kurduğunu öğrendiği, böylelikle sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşıldığından mahkemenin dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-)02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-)Kabule göre de; "TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının zorunluluğu," Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.