19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1855 Karar No: 2018/3968 Karar Tarihi: 10.09.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1855 Esas 2018/3968 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2017/1855 E. , 2018/3968 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacı ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan kredi sözleşmelerine davalının kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asil, davanın süresinde açılmadığını, bankaya güverek sözleşmelere imza attığını, bir kısım ödeme yapıldığı takdirde kefilliğinin kaldırılacağının bankaca taahhüt edildiğini, buna istinaden ödemeler yaptığını ancak kefilliğinin kaldırılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece verilen 08.05.2013 tarihli davanın kabulü kararı, Dairemiz 17.02.2015 tarih 2014/18917 E – 2015/2081 K . sayılı ilamı ile “Davalı, yargılamanın devamı sırasında sözleşme tarihleri itibariyle hukuki ehliyetinin bulunmadığını iddia ederek kendisine bunama ve alzheimer hastalığı teşhisi konulduğuna dair hastane raporunu sunmuştur. Bu durumda, mahkemece, dava konusu kredi sözleşmelerinin imzalandığı 12/05/2005, 12/12/2006, 14/09/2007 tarihleri itibariyle davalının hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınıp, raporun sonucu doğrultusunda davalının sorumlu olduğu sözleşmeler nedeniyle alacak tutarının hesaplanarak varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, kredi sözleşmesini imzaladığında akıl sağlığının yerinde olmadığı iddiasının ... Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu 07.10.2016 tarihli raporu ile çürütüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece verilen önceki 08.05.2013 tarihli hükümde dava kabulle sonuçlandığı halde davacı lehine icra inkar tazminatı verilmemiş ve bu husus davacı bankaca temyize konu yapılmadığından davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden yeni kararda ayrıca icra inkar tazminatına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.