20. Hukuk Dairesi 2019/4217 E. , 2019/7011 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: .... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün istinaf edilmesi üzerine verilen .... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 04/02/2019 tarih ve 2018/1377 Esas - 2019/494 Karar sayılı kararının Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından süresinde sunulan temyize cevap dilekçesi ile istenilmekle, tayin olunan 11/06/2019 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı Hazine vekili .... ile davacılar ... ve ark. vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalılardan Orman Yönetiminin....Hukuk Mahkemesinde 2014/445 Esas sayılı dosyada açtığı dava ile müvekkillerinin müştereken malik olduğu, .... mahallesi 1017 ada 9 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın özel orman niteliği taşımasına rağmen 20. Hukuk Dairesinin 2004/13601 Esas - 2004/13965 Karar sayılı kararı gereği Devlet ormanına dönüştüğü, evveliyatı ve fiili durumu itibariyle Devlet ormanı olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep ettiğini, TMK"nın 1007. maddesi gereği Hazinenin, tapu sicilinin tutulmasından dolayı sorumlu olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL tazminatın davalılardan müştereken tahsiline ve dosyanın.....Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya mahkemenin 2014/445 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş, daha sonra tefrik edilerek mahkemenin 2016/27 Esasına kaydedilmiştir. Davacı vekili 06.01.2017 havale tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini ıslah harcını da yatırmak suretiyle 553.311,00-TL"ye yükselterek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
İlk derece ..... Mahkemesince; 1-Davanın kabulü ile;553.311,00 TL tazminatın;
A) 414.983,25 TL"lik kısmının davalı Hazineden tahsili ile veraset ilamında yer alan payları oranında malik .....mirasçısı müteveffa ..." ın mirasçıları davacı ..."a 138.327,75 TL, ..."a 138.327,75 TL ve ..."a 138.327,75 TL olmak üzere ödenmesine,
B) 138.327,75 TL"lik kısmının davalı Hazineden tahsili ile veraset ilamında yer alan payları oranında malik.....mirasçıları davacı ..."e 69.163,87 TL ve ..."a 69.163,87 TL olmak üzere ödenmesine,
2- Diğer davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı Hazine vekillerince istinaf edilmiştir.
.... Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince davalı Hazine vekili ile davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, davacılar vekilinin ıslah dilekçesi ile ıslah edilen miktarın dava tarihinden itibaren faizi ile tahsilini talep etmiş olmasına rağmen faiz talebi hakkında karar verilmediği gerekçesiyle davalı Hazine temsilcisinin istinaf itirazlarının reddine, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabul, kısmen reddine,
.... Mahkemesinin 2016/27 E. ve 2018/24 K. sayılı kararının HMK"nın 353/1-a maddesi gereğince kaldırılmasına,
1-Davanın kabulü ile 553.311,00 TL tazminatın;
A) 414.983,25 TL" lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile veraset ilamında yer alan payları oranında malik .... mirasçısı müteveffa ..."ın mirasçıları davacı ..."a 138.327,75 TL, ..."a 138.327,75 TL ve ..."a 138.327,75 TL olmak üzere ödenmesine,
B) 138.327,75 TL"lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile veraset ilamında yer alan payları oranında malik .....mirasçıları davacı ..."e 69.163,87 TL ve ..."a 69.163,87 TL olmak üzere ödenmesine,
2- Diğer davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın kök parseli olduğu anlaşılan 344 parselin 8800 m2 yüzölçümü ile 1964 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında senetsizden davacıların murisi.... adına tespit edildiği, Orman Yönetiminin komiyona itirazı üzerine, komisyonca taşınmazın ormanla ne derece ilgisi olduğunun tespit edilmediği gerekçesiyle dosyanın tapulama mahkemesine tevdiine karar verildiği.... 1980/145 Esas - 1983/565 Karar sayılı kararıyla taşınmazın tespit malikleri adına tesciline karar verildiği ve bu kararın 25/04/1986 tarihinde kesinleşerek taşınmazın tespit malikleri adına tescil edildiği, 344 parselin 1987 yılında yapılan şuyulandırma ile 357 ada 1 ve 2.277,00 m2 yüzölçümü ile 1017 ada 9 parsel olarak aynı kişiler adına tescil edildiği, Orman Yönetimi tarafından taşınmazın orman sınırları içinde olması nedeniyle tapusunun iptali istemiyle açılan dava sonucunda .... sayılı ilamı ile taşınmazın özel orman olarak sınırlandırma işleminin ve davalılar adına olan tapu kaydının iptaline ve Devlet orman vasfı ile ... adına tesciline karar verildiği, davacıların tapu iptal davası devam ederken zararlarının tazmini istemiyle 21.05.2015 tarihinde eldeki davayı açtıkları, tazminat davasının tapu iptal davası ile birleştirilip hükümle birlikte tefrik edilerek mahkemenin 2016/27 Esas sırasına kaydedildiği, tapunun iptaline ilişkin hükmün 12.04.2016 tarihinden temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Nitekim bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481, 24.12.2013 gün ve 2013/21- 445 E. - 2013/1625 K. sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL tazminat talebinde bulunmuş, dava niteliği itibariyle nisbi harca tâbi olmasına rağmen, hiç harç yatırmamıştır. Mahkemece de, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek, başvurma ve peşin nisbi harç tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınca başvurma ve peşin nisbi harcı ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harcı tamamlanan miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı yatırılmayan dava dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenlerle, bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın 6100 sayılı HMK"nın 373/2 maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, 28/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.