Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/5154 Esas 2019/13164 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5154
Karar No: 2019/13164
Karar Tarihi: 19.06.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/5154 Esas 2019/13164 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında yaralamaya teşebbüs suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında henüz bir karar verilmemiş olmasına rağmen, dava zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulabileceği belirtilmiştir. Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediği tespit edilerek, hükmün açıklanmasına karar verildiği ancak daha sonra yapılan kanun değişiklikleri ve uzlaşma işlemlerinin göz önünde bulundurularak açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağı değerlendirilmelidir. Kararda ayrıca, suç tarihindeki olaya ilişkin alınan adli raporların göz önünde bulundurulmadığı, haksız tahrik hükümlerinin gereği gibi uygulanmadığı, gerekçeli karar başlığında hata yapıldığı ve 5237 sayılı TCK'nin bazı ibarelerinin Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nin 231/11. ve 253. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nin 106/1-1.cümle ve 53. maddeleri
- 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
3. Ceza Dairesi         2019/5154 E.  ,  2019/13164 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    Sanık hakkında katılana karşı yaralamaya teşebbüs suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası hakkında bir karar verilmemiş ise de, dava zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    1) Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; ihbara konu Büyükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.09.2015 tarih 2014/1667 Esas - 2015/913 Karar sayılı ilamında uygulanan ve 5237 sayılı TCK"nin 106/1-1.cümle maddesinde tanımlanan tehdit suçunun hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alınmış olması gözetilerek, mahkemece uzlaştırma yapılıp yapılmadığı araştırılarak, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    2) Sanık ve katılanın arasında suç tarihinde meydana gelen ve tarafsız görgü tanığı bulunmayan olaya ilişkin olarak alınan adli raporlarda karşılıklı yaralanma bulgularına yer verilmiş olması, katılanın sanığa ait cep telefonunu kırarak malına zarar vermesi karşısında, sanık lehine TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari (1/4) oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3) Gerekçeli karar başlığında katılanın gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine muhalefet edilmesi,
    4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.