Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5627
Karar No: 2013/11037
Karar Tarihi: 03.04.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/5627 Esas 2013/11037 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2013/5627 E.  ,  2013/11037 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA :Davacı, ulaşım yardımı alacağı, ikramiye alacağı, asgari geçim indirimi alacağı ile yemek yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Somut uyuşmazlıkta dava dosyası “ dava dosyasında tensip zaptı ve karar duruşma tutanağı dışındaki duruşma tutanaklarının olmadığı “ belirtilerek duruşma tutanaklarının eklenerek gönderilmesi için Mahkemesine geri çevrilmiştir.
    Dairemizin geri çevirme kararı üzerine Mahkemece 9 sayfa “ duruşma tutanağı fotokopisi “ dosyaya eklenerek gönderilmiştir.
    Bu duruşma tutanağı fotokopileri incelendiğinde, tamamının başında ise 2008/525-543 esas yazılı olup, hakim katip imzası taşıdıkları ve aslı gibidir denilerek tastiklendikleri görülmüştür.
    Yine dosyadaki sadece hakim imzası bulunan 08.03.2010 tarihli karar tefhimi yapılan tutanağın başında ise 2008/527-534-537-538-540-543 esas numaralarının yazılı olduğu,
    Karar tefhiminin yapıldığı bu zabıtta htktm kısmında “ I- 2008/537 esas sayılı dosya ilye ilgili olarak davanın kısmen kabul kısmen reddine “ yazıldığı gibi II numaralı bendin altında bilgisayar yazısı ile A- ulaşım gideri, B- ikramiye, C- asgari geçim indirimi, D- yemek yardımı, E- öğrenim tazminatı, F- fazla mesai sütunlarının yazıldığı,
    Bu alt başlıklardan A- ulaşım gideri, B- ikramiye, C- asgari geçim indirimi yazılarının kaşısına el yazısı ile bir takım rakamların yazılı olduğu,
    Hüküm fıkrasının III numaralı bendinde 2008/531-542-541-539-530-525 esas numaralı dosyaların HMUK.nın 409. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK.’un 388 maddesine göre mahkeme kararlarının,
    1. Kararı veren mahkeme ile hakim veya hakimlerin ve tutanak katibinin ad ve soyadları ve sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa kararın hangi sıfatla verildiği,
    2. Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri,
    3. İki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep,
    4. Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi,


    5. Kararın verildiği tarih ve hakim veya hakimlerin ve tutanak katibinin imzaları,
    Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Aynı kural 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 saylı HMK.’un 297. Maddesinde ayrıntılı olarak yer almıştır.
    Halen yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8 inci maddesine göre, iş mahkemelerince verilen nihaî kararlara karşı kanun yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihaî kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür.
    Taraflar hükmün tefhiminin HUMK.’un 388/2 (HMK.’un 297/2) maddesinde sayılan unsurları taşımaması halinde hak ve borçlarını bilemeyeceklerinden temyiz süresini kaçırmamak, hak kaybına uğramamak için kararı gereksiz yere temyiz etmek zorunda kaldıkları bir gerçektir.
    Bu nedenlerle hükmün tefhimi sırasında HUMK.’un 388/2 (HMK.’un 297/2) maddesinde belirtildiği üzere “taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur.
    Diğer taraftan HUMK.’un 151 ve 6100 sayılı HMK.’un 154 ve devamı maddelerine göre, “Hâkim, tahkikat ve yargılama işlemlerinin icrasıyla, iki tarafın ve diğer ilgililerin sözlü açıklamalarını, gerekirse özet olarak zabıt kâtibi aracılığıyla tutanağa kaydettirir. Taraflar veya diğer ilgililer sözlü açıklamalarını hâkimin izniyle doğrudan da tutanağa yazdırabilir. Tutanak, hâkim ve zabıt kâtibi tarafından derhâl imzalanır. Ön inceleme, tahkikat ve yargılama işlemleri, ancak tutanakla ispat olunabilir”. Tutanak resmi bir evraktır. Seri olarak açılan davalarda da her bir dava dosyası için ayrı ayrı tutanak tutulması, imzalanması ve kısa kararın tefhim edilmesi zorunludur.
    Her dosya için ayrı ayrı duruşma tutanağı düzenlenmesi, sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması, tefhim edilen kısa karara aykırı olmaması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve yapılan yargılamaya, mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Asıl olan tefhim edilen kısa karardır. Gerekçeli kararın kısa karara uygun olmaması, çelişki yaratır ve gerekçeli kararın yok hükmünde olduğu anlamına gelir. Belirtmek gerekir ki, kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince bozma nedenidir.
    Bu yasal şekil yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
    Ayrıca duruşmanın nasıl icra edileceği ve duruşma zaptının nasıl oluşturulacağı HMUK. nun 151 vd. ve HMK. nun 154. vd. maddelerinde ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
    Duruşma tutanakları resmi belgedir.
    Her dosyanın duruşma tutanağının yasada belirtildiği şekilde düzenlenmesi ve hakim ile zabıt katibi tarafından derhal imzalanması şarttır.
    Yasada belirtilen bu imza “ıslak “ imza ya da usulünce atılan e-imzadır.
    Duruşma tutanaklarının sıhhati yargılamanın güvenilirliğinin temel şartıdır.
    Somut yargılamada seri olarak açılan ve yargılaması birlikte yapılan dava dosyalarında ilk dosyanın dışındaki dosyalarda karar tefhim zaptı ( ki karar tefhim zaptıda usule aykırı düzenlenmiştir.) ve gerekçeli karar hariç , tüm zabıtların ilk dava dosyasındaki zabıtların fotokopisi olduğu anlaşılmıştır.
    Her dosyaya özgü duruşma tutanağının düzenlenmemesi belgelendirmeyi bozucu olup, HUMK.nun 151 vd. HMK. nun 154 vd. maddelerine aykırıdır.
    Ayrıca yukarıda da belirtildiği üzere karar tefhimi birden çok dosya için yapılmış, hükmedilen miktarlar kimin tarafından olduğu tespit edilemez biçimde el yazısı ile yazılmıştır. Bu şekilde duruşma tutanağı düzenlenmesi ve karar tefhimi de usule aykırıdır.
    Sonuç olarak duruşma zabıtları fotokopi ile oluşturulan, karar tefhimi yasaya uygun olmayan kararın salt bu nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi