4. Hukuk Dairesi 2018/1504 E. , 2019/5005 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/03/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalının tam kusurlu eylemiyle meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, gerçekleşen kaza nedeniyle hem maddi hem manevi zararının bulunduğunu belirterek; kaza nedeniyle araçta oluşan hasar bedelini, kiralama yolu ile temin edilen araç için ödenen kira bedelini, kaza sırasında üzerinde bulunan gözlüğün sıfır bedelini, ceza davası sırasında ödediği avukatlık ücretini, tüm bu süreçte maddi sıkıntı yaşaması nedeniyle çekmek zorunda kaldığı kredinin faizine ilişkin zararları ile manevi zararının tazminini talep etmiştir.
Davalı ise, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davacının maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nın 49. maddesine göre (818 sayılı BK nın 41. maddesi) “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez.
a-Uyuşmazlık, cismani zarar nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacının kaza sırasında kırıldığını belirttiği gözlüğü kullanılmış eşya niteliğindedir. Bu itibarla mahkemece yapılması gereken iş; davacının oluşan gerçek zararının tespitinden ibaret olup davaya konu edilen gözlük açısından gerçek zararın tespit edilmesi için bilirkişi marifetiyle saptanacak kullanılmış eşya değerinin ödetilmesine karar verilmesidir. Bu yön gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b-Dava konusu eylem nedeniyle temyize konu maddi tazminat talebi kabul edilen davacının çekmiş olduğu kredinin faizine ilişkin zararının bulunduğu iddiası ile davaya esas eylem arasında doğrudan bağlantı bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece yapılması gereken iş; bu talebe ilişkin maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
c-Davacının maddi tazminat isteminin bir bölümünün de ceza davası sırasında ödediği avukatlık ücretine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Her dava kendi içerisinde değerlendirilmelidir. Kuşadası 1.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/435 Esas, 2011/479 Karar sayılı dosyasında, katılan sıfatıyla yer alan davacılar lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir. Davacının vekili ile aralarındaki iç ilişki gereğince vekiline ödediği ücretin, davalıdan tahsiline karar verilmesi tazminat hukukunun genel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Davacının bu kapsamdaki maddi tazminat talebinin reddi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile diğer tazminat istemleriyle birlikte kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda 2 (a, b ve c) no"lu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.