Esas No: 2021/5308
Karar No: 2021/9305
Karar Tarihi: 13.09.2021
Danıştay 6. Daire 2021/5308 Esas 2021/9305 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/5308
Karar No : 2021/9305
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı Malzemeleri San. ve Tic, A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Ankara İli, Mamak İlçesi, … Mahallesi Mevkiinde, davacı tarafından yapılması planlanan “ER: …, Ruhsat No: … sayılı Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi” projesinin Mamak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı olumsuz görüşü üzerine, ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 13/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 6. maddesinin 4. fıkrasında "Bu Yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılır." düzenlemesi yer almıştır.
3213 sayılı Maden Kanununun "Madencilik faaliyetlerinde izinler" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında,; "Madencilik faaliyetlerinin yapılması ve ruhsatlandırma işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak yeni verilecek ruhsat alanlarına maden işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı bölge, madenin cinsi, yapılacak yatırımın çevresel etkileri, şehirleşme ve benzeri hususlar dikkate alınarak, temdit talepleri dahil ruhsat verilen alanlarda kazanılmış haklar korunmak kaydıyla, ilgili kurumların görüşleri alınarak Bakanlık tarafından kısıtlama getirilebilir. İlk müracaat veya ihale yolu ile yapılacak ruhsatlandırmalarda müracaatın yapılacağı alanlar diğer kanunlar ile getirilen kısıtlamalar gözönüne alınarak Bakanlıkça ruhsat müracaatına kapatılabilir. Kısıtlama gerekçesi ortadan kalkan alanlar ihale yoluyla aramalara açılır. Bu Kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak her türlü kısıtlama ancak kanun ile düzenlenir..." hükmüne yer verilmiştir.
21/06/2005 tarih ve 25852 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliğinin 5. maddesinde “Madenlerin aranması ve üretilmesi ile ilgili faaliyetlerde alınması gereken izinlerde uygulanacak usul ve esaslar, bu Yönetmelik hükümlerine göre yürütülür. Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları, madencilik faaliyetleri için bu Yönetmelik kapsamında izin verme ve süre uzatılmasına ilişkin görev ve yetkilerini kullanırken, kanunlarında, uluslararası sözleşmelerde ve bu Yönetmelikte öngörülmemiş ise başka kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına giren hususlara dayalı olarak işlem yapamaz. Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları, izin taleplerini, kanunlarındaki ve bu Yönetmelikteki hükümlere göre sonuçlandırır. Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarınca, bu Yönetmelik hükümlerinde belirtilen haller ve diğer kanunların ilgili hükümleri dışında, madencilik faaliyetleri engellenemez ve çıkarılacak yönetmeliklerde bu Yönetmelikte belirtilen kısıtlamaların dışında bir kısıtlama getirilemez” kuralı yer almıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; madencilik faaliyetlerinin yapılması ve ruhsatlandırma işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak yeni verilecek ruhsat alanlarına maden işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı bölge, madenin cinsi, yapılacak yatırımın çevresel etkileri, şehirleşme ve benzeri hususlar dikkate alınarak, temdit talepleri dahil ruhsat verilen alanlarda kazanılmış haklar korunmak kaydıyla, ilgili kurumların görüşleri alınarak ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından kısıtlama getirilebileceği, ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin ise bu hususta herhangi yetkisinin bulunmadığı görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından hazırlanan ÇED dosyasının e-ÇED sistemi üzerinden 09/06/2018 tarihinde davalı idareye sunulduğu, Mamak Belediye Başkanlığının 08/09/2020 tarih ve 2450 sayılı yazısı ile …, …, …, …, … ve … Mahallelerinde, mevcut çalışan tesislerde planlanan kapasite ve/veya alan artışı ve/veya ilave tesislere izin verilmemesi ve bahse konu bölgede yeni yapılması planlanan madencilik faaliyetleri ile bu faaliyetlere bağlı yardımcı tesisler için de izin verilmemesi hususunun Mamak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile uygun görüldüğünden bahisle davaya konu proje için olumsuz görüş verildiği, Mamak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararında, Kuzey İç Anadolu Temiz Hava Merkezi Müdürlüğü ile yapılan ortak çalışma sonucunda … Mahallesi, … Mahallesinde mobil hava kalitesi ölçüm istasyonu ile ölçüm yapıldığı ve ölçüm sonuçlarının Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliğinde belirtilen toz parametresi limit değerlerini aştığının tespit edildiği, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü ile Mamak Belediyesince imzalanan protokol gereğince, Kent İçi Ulaşım Teknolojileri Erişebilirlik, Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUTEM) tarafından hazırlanan "Mamak Belediyesi Sınırları İçinde Kalan Taş Ocaklarının Mekansal, Çevresel ve Ulaşım Etkileri Araştırma Projesi"nin sonuç kısmında 2010-2019 yılları arasında neredeyse tüm istasyonlarda yıllık 35 defadan fazla sınır ihlalinin olduğu, yıllık ortalamalar açısından Mamak-Kayaş istasyonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan raporlara göre yapılan değerlendirmelerde tüm yıllarda yıllık ortalamaların sınır değerlerin üzerinde olduğu ve alanın hava kalitesi açısından durumunun iyi olmadığı, alanda yeni taş ocağı açılmasına izin verilmemesi ve mümkünse işletme süresi dolan tesislere de yeniden çalışma izni verilmemesi hususlarının önerildiğinden bahisle bölgedeki toplam kirlilik yükünün uygun olmadığı, taş ocaklarının yerleşim yerlerine yakınlığı sebebiyle sosyal problemler yarattığı, patlatmaların yer altı ve yer üstü su kaynaklarını etkilediğinden bahisle mevcut çalışan tesislerde planlanan kapasite ve/veya alan artışı ve/veya ilave tesislere izin verilmemesi ve bahse konu bölgede yeni yapılması planlanan madencilik faaliyetleri ile bu faaliyetlere bağlı yardımcı tesisler için de izin verilmemesi kararının alındığı, söz konusu olumsuz görüş doğrultusunda, uyuşmazlığa konu projeye ilişkin ÇED sürecinin dava konusu işlem ile sonlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin işlem, Mamak Belediyesinin, proje alanının Mamak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı uyarınca belirlenen madencilik faaliyeti yapılamayacak alanlarda kaldığına ilişkin olumsuz görüşü üzerine tesis edilmiş ise de, belediyelerin madencilik faaliyetlerini kısıtlama yetkisi bulunmadığından, sırf proje alanının Mamak Belediyesince belirlenen madencilik faaliyeti yapılamayacak alanlarda kaldığı gerekçesiyle ÇED süreci sonlandırılamayacağından, davalı idare tarafından Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda ÇED sürecinin işletilmesi, davaya konu projeye ilişkin ÇED dosyasının anılan Yönetmelik hükümleri doğrultusunda değerlendirilerek, davaya konu projenin çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığına karar verilmesi suretiyle "ÇED Olumlu" ya da "ÇED Olumsuz" kararı verilmesi gerektiğinden, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirttiğim gerekçeyle onanması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY :
25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümleri ile ilgili kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, Bakanlık yetkilileri, proje sahibi ve Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlardan oluşan bir Komisyon kurulacağı; ÇED Raporunun, inceleme ve değerlendirme toplantısının tarihi ve yerini belirten bir yazı ile Komisyon üyelerine gönderileceği, komisyonun ÇED Raporunu, ilk inceleme değerlendirme toplantısından itibaren on (10) iş günü içinde değerlendireceği; komisyonun, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlardan proje ile ilgili geniş kapsamlı bilgi vermesini, araç gereç sağlamasını, konusu itibariyle Bakanlıkça ya da Bakanlıkça yeterlik verilmiş özel veya kamuya ait kurum/kuruluşların laboratuvarlarınca analiz, deney ve ölçümler yapmasını veya yaptırmasını isteyebileceği; komisyon gerekli görürse, görevlendireceği üyeleri aracılığı ile projenin gerçekleştirilmesi planlanan yerde ve benzer tesislerde inceleme yapabileceği; Yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın sürecin sonlandırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından hazırlanan ÇED dosyasının e-ÇED sistemi üzerinden 09/06/2018 tarihinde davalı idareye sunulduğu, Mamak Belediye Başkanlığının 08/09/2020 tarih ve 2450 sayılı yazısı ile …, …, …, …, … ve … Mahallelerinde, mevcut çalışan tesislerde planlanan kapasite ve/veya alan artışı ve/veya ilave tesislere izin verilmemesi ve bahse konu bölgede yeni yapılması planlanan madencilik faaliyetleri ile bu faaliyetlere bağlı yardımcı tesisler için de izin verilmemesi hususunun Mamak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile uygun görüldüğünden bahisle davaya konu proje için olumsuz görüş verildiği, Mamak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararında, Kuzey İç Anadolu Temiz Hava Merkezi Müdürlüğü ile yapılan ortak çalışma sonucunda … Mahallesi, … Mahallesinde mobil hava kalitesi ölçüm istasyonu ile ölçüm yapıldığı ve ölçüm sonuçlarının Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliğinde belirtilen toz parametresi limit değerlerini aştığının tespit edildiği, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü ile Mamak Belediyesince imzalanan protokol gereğince, Kent İçi Ulaşım Teknolojileri Erişebilirlik, Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUTEM) tarafından hazırlanan "Mamak Belediyesi Sınırları İçinde Kalan Taş Ocaklarının Mekansal, Çevresel ve Ulaşım Etkileri Araştırma Projesi"nin sonuç kısmında 2010-2019 yılları arasında neredeyse tüm istasyonlarda yıllık 35 defadan fazla sınır ihlalinin olduğu, yıllık ortalamalar açısından Mamak-Kayaş istasyonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan raporlara göre yapılan değerlendirmelerde tüm yıllarda yıllık ortalamaların sınır değerlerin üzerinde olduğu ve alanın hava kalitesi açısından durumunun iyi olmadığı, alanda yeni taş ocağı açılmasına izin verilmemesi ve mümkünse işletme süresi dolan tesislere de yeniden çalışma izni verilmemesi hususlarının önerildiğinden bahisle bölgedeki toplam kirlilik yükünün uygun olmadığı, taş ocaklarının yerleşim yerlerine yakınlığı sebebiyle sosyal problemler yarattığı, patlatmaların yer altı ve yer üstü su kaynaklarını etkilediğinden bahisle mevcut çalışan tesislerde planlanan kapasite ve/veya alan artışı ve/veya ilave tesislere izin verilmemesi ve bahse konu bölgede yeni yapılması planlanan madencilik faaliyetleri ile bu faaliyetlere bağlı yardımcı tesisler için de izin verilmemesi kararının alındığı, söz konusu olumsuz görüş doğrultusunda, uyuşmazlığa konu projeye ilişkin ÇED sürecinin dava konusu işlem ile sonlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; anılan Yönetmelik hükmüne göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılabileceğinden; Mamak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının, Kuzey İç Anadolu Temiz Hava Merkezi Müdürlüğü mobil hava kalitesi ölçüm aracıyla ile yapılan ölçüm sonuçlarının Yönetmelikte yer alan toz parametresi limit değerlerinii aştığı yönündeki tespite ve "Mamak Belediyesi Sınırları İçinde Kalan Taş Ocaklarının Mekansal, Çevresel ve Ulaşım Etkileri Araştırma Projesi"ne dair rapora dayanılarak Mamak Belediyesince madencilik faaliyetinin sınırlandırıldığı, davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Mamak Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararında yer verilen tespitlerin yeterli görüldüğü ve Bakanlıkça Mamak Belediye Meclisinin anılan kararına ilişkin ayrıca çalışma yapılmasına gerek görülmediği, nitekim toz parametresi ölçümlerinin davalı Bakanlığa bağlı Kuzey İç Anadolu Temiz Hava Merkezi Müdürlüğü mobil hava kalitesi ölçüm aracıyla yapıldığı da dikkate alındığında, davaya konu projeye ilişkin ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.