Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/6048
Karar No: 2021/9327
Karar Tarihi: 13.09.2021

Danıştay 6. Daire 2020/6048 Esas 2021/9327 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/6048
Karar No : 2021/9327

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I- (DAVACILAR) … Mirasçıları;
1- …
2-…
II- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : I- … Belediye Başkanlığı
II- … Mirasçıları; 1- … 2-…

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, Kars İli, Susuz Belediye Başkanlığına ait kanalizasyon şebekesinin … Köyünden geçen Susuz Çayına hiçbir arıtma işlemi yapılmaksızın bağlanması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zarara karşılık 50.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 100.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmış, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 25/12/2012 günlü, E:2011/12049, K:2012/10008 sayılı kararıyla onanması, kararın düzeltilmesi isteminin de aynı Dairenin 30/01/2014 günlü, E:2013/5738, K:2014/1296 sayılı kararıyla reddedilerek kararın kesinleşmesinden sonra, davacı tarafından bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulması ve Anayasa Mahkemesinin 01/02/2018 günlü, 2014/4686 başvuru numaralı kararı ile Anayasanın 20. maddesi ile güvence altına alınan özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğinden bahisle, manevi tazminat istemine ilişkin kısmı yönünden yeniden yargılama yapılması için dosya İdare Mahkemesine gönderilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Anayasa Mahkemesinin 01/02/2018 günlü, 2014/4686 başvuru numaralı kararı ile Anayasanın 20. maddesi ile güvence altına alınan özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğinden bahisle, manevi tazminat istemine ilişkin kısmı yönünden yeniden yargılama yapılması için dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine, davanın manevi tazminat istemi yönünden kabulüne ve toplam 50.000,00-TL tutarındaki manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren (18/06/2009) işletilecek yasal faiziyle birikte davalı idarece davacılara ödenmesi yolundaki İdare Mahkemesi kararının, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 23/10/2018 tarih ve E:2018/3614, K:2018/3601 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararda; manevi tazminaın, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracı olduğu, manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışının manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kıldığı, manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçladığından manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği, aynı zamanda tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı bir miktarda olması gerektiği, dosyada bulunan mevcut bilgi ve belgeler ile Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu bireysel başvuru sonucu verdiği karar birlikte değerlendirildiğinde; davacıların özel ve aile hayatına saygı hakkı bağlamında davalı idarenin üzerine düşen pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediğinden, Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğinin anlaşıldığı, oluşan zararın kısmen de olsa tatmin edilmesi amacıyla mirasçılar … ve … lehine toplam 10.000,00.-TL manevi tazminatın ödenmesi gerektiği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin 10.000,00 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.

TARAFLARIN İDDİALARI : 1- Davacı tarafından; 11 yılı aşkın süredir yargı kararlarının uygulanmadığı, durumun Porsuklu Köyünde yaşayan davacılar bakımından sürekli bir manevi zarara yol açtığı, takdir edilen miktarın sembolik olduğu belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
2- Davalı tarafından; maddi zararı olmayan davacının sadece soyut iddiası doğrultusunda tazminata hükmedildiği, hükmedilen miktarın yüksek olduğu, davacının vekille temsil edilmemesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen İdare Mahkemesi kararının esasına ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanununun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmelerine ilişkin sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2. fıkrasında sayılmış, aynı maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise; kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıkların bulunması halinde kararın düzeltilerek onanacağı belirtilmiştir. Maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekalet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun Mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Temyize konu Mahkeme kararında "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hükmedilen 10.000,00 TL manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan (nispi vekalet ücreti maktu sınırın altında kaldığından) … TL vekalet ücretinin, davalı idareden alınarak davacılara verilmesine" karar verilmişse de, davacı tarafın söz konusu davada kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirmediği görüldüğünden, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, temyize konu kararın hüküm fıkrasında yer alan "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hükmedilen 10.000,00 TL manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan (nispi vekalet ücreti maktu sınırın altında kaldığından) … TL vekalet ücretinin, davalı idareden alınarak davacılara verilmesine" şeklindeki ibarenin çıkartılması suretiyle kararın düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle manevi tazminat isteminin ... TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ise reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının yukarıda belirtilen şekilde düzeltilerek ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi