Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5644
Karar No: 2014/7892
Karar Tarihi: 07.04.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/5644 Esas 2014/7892 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/5644 E.  ,  2014/7892 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara 15. İş Mahkemesi
    Tarihi : 11.12.2012
    No : 2004/52-2012/1399

    Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan masrafların 506 sayılı Yasanın 26 ve 87. maddeleri uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davalı Anonim şirkete %60, davalı mirasçılar murisi Ömer’e %15, sigortalıya %25 kusur izafe edilen bilirkişi raporu hükme dayanak kılınarak, 506 Sayılı Yasanın 87. maddesinde öngörülen koşulların varlığı kabul edilmeksizin, davalılar Z.. M.. ile Y. Temizlik Organizasyon ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davaların reddine, davalı Anonim Şirket ile muris Ömer mirasçıları hakkındaki davanın ise yazılı biçimde kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı ile davalı Anonim Şirket avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Mustafa Taş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. Maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 506 Sayılı Kanunun 26/1.inci maddesindeki “....sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, öte yandan, kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması gerektiğine; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine olanak bulunmamasına, bu çevrede meseleye fiili ödemeler açısından bakıldığında ise fiili ödemenin mevcudiyeti halinde, kurumun talep edebileceği miktarın hesabının da aynı şekilde gerçekleştirilmesi gerekmekte olup; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığı, fiili ödeme miktarından düşük ise o takdirde ilk peşin sermaye değerine itibar edilmesi; aksine fiili ödeme miktarı ilk peşin değerden düşük ise o takdirde de fiili ödeme miktarının esas alınması gerektiğine göre, mahkemece, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının derdest davalara uygulanması gerektiği gerekçe gösterilerek, yargılama yapılıp hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Somut olayda, davalı Z.. M.., Genel Müdürlük binasının temizlik işini davalı limitet şirkete, asansörün periyodik bakımını ise davalı Anonim Şirkete vermiş ve asansör bakım görevi de davalı mirasçıların babası tekniker Ömer tarafından yerine getirilmiştir. Kazalı, temizlik şirketi olan davalı limitet şirket sigortalısı olup, malzemeleri, yük asansörü ile bir üst kata çıkarmak için ayağını asansör tablasına atmış, ancak asansör tablasının kabinde olmaması nedeniyle asansör boşluğuna düşüp yaralanmak suretiyle 04.01.2001 tarihinde zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalmıştır.
    Dosya içeriğinden, banka yetkilisi ve çalışanı iki kişi ile Anonim Şirketin İstanbul Bölge Müdürü ve muris Ömer hakkında ceza davası açıldığı, Ömer hakkındaki davanın ölümü nedeniyle düşürülüp, diğerleri hakkındaki kamu davasının kusursuz oldukları gerekçesiyle beraatla sonuçlandığı ve hükmün onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, sigorta müfettişi tarafından düzenlenen raporda ise; 506 Sayılı Yasanın 26. maddesinin 1 ve 2. fıkralarının uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Hak sahipliği davası ise Z.. M.. ile Y. Temizlik Organizasyon ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılmış, Schindler T. A. Sanayi Anonim Şirketine ise dava ihbar edilmiştir. Hak sahipliği dosyasında hükme dayanak kılınan 12.09.2002 tarihli kusur raporunda; davanın ihbar edildiği Anonim Şirkete %60, muris Ömer’e %15, sigortalıya %25 oranında kusur izafe edilmiş, mahkeme, Ziraat Bankası ve limitet şirkete yönelik davanın kabulüne karar vermiş, her iki davalının temyizi üzerine ise Yargıtay, limitet şirketin, bankanın alt işvereni olduğunu ve zarardan alt ve üst işveren olarak birlikte sorumlu bulunduklarını, Banka Genel Müdürlüğünün asıl işveren olarak kusuru saptanan Anonim Şirketin kusurundan da müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğunu belirterek hükmün onanmasına karar vermiştir.
    Mahkemece, elde ki davada alınan 10.02.2012 tarihli kusur raporunda ise; hak sahipliği dosyasına dayanak kılınan kusur raporundaki kusur oranları aynen teyit edilmiş, tüm sorumluluğun Anonim Şirkete ve muris Ömer’e ait olduğu, gerek Banka Genel Müdürlüğünün gerekse limitet şirketin her hangi bir kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkeme de bu nedenle Z.. M.. ile limitet şirket hakkındaki davayı reddedip, sadece Anonim Şirket ve muris Ömer mirasçıları hakkındaki davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir. Davalı Z.. M.. ile diğer davalı Y. Temizlik Organizasyon ve Tic. Ltd. Şti. arasında 506 Sayılı Yasanın 87. maddesi kapsamında asıl işveren, alt işveren ilişkisi mevcut olup, mahkemece, bu çerçevede tarafların kusur oran ve aidiyetlerinin belirlenmesi yönünde işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Kuşkusuz, hükmü temyiz etmeyen davalılar yönünden davacı kurum lehine oluşan usulü kazanılmış hak durumu gözetilmelidir.
    O halde; davacı Kurum avukatı ile davalı Anonim Şirket avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı S. T. Asansör San.A.Ş."ne iadesine, 07.04.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi