Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14048
Karar No: 2014/7891
Karar Tarihi: 07.04.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/14048 Esas 2014/7891 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/14048 E.  ,  2014/7891 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Konya 2. İş Mahkemesi
    Tarihi : 05.04.2013
    No : 2011/882-2013/261

    Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 27.06.1980 olduğunun tespiti ve emeklilik talebinin kabulü ile hak edilen aylıkların faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkeme, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı, 14.03.1966 doğumlu olup, üzerine “çırak” şerhi düşülen 27.06.1980 tarihli giriş bildirgesinin süresinde Kuruma intikal ettiği, kimlik bilgilerinin doğru olup sonraki çalışmaların aynı sicil numarası üzerinden devam ettiği, kapsam içinde bulunan davalı işyerinden yukarıdaki giriş bildirgesine istinaden her hangi bir bildirim yapılmadığı, ancak tekrar düzenlenen 01.04.1984 tarihli giriş bildirgesine istinaden 29.05.2011 tarihine kadar davalı işyerinden 7950 gün SSK’lı bildirimin bulunduğu, SSK’ya yapılan 03.06.2011 tarihli tahsis talebinin, 01.04.1984 tarihi başlangıç kabul edilip 27.06.1980 tarihinde davacının çırak olduğu ve 5225 gün prim ile 25 yıl sigortalılık süresi mevcut olmakla birlikte 48 yaş şartının gerçekleşmediği belirtilip reddedildiği anlaşılmaktadır. 1980/1 ve 2. dönem bordro tanığı olduğu bildirilen beş tanığın bir kısmının, sigortalının işçi olarak, bir kısmının çırak olarak çalışıldığını bildirdiği, bir kısmının ise çalışmanın çırak yada işçi olarak yapılıp yapılmadığını bilmediğini beyan ettiği, akraba ve köylü olan iki tanığın ise sigortalının 1980 yılı Mayıs yada Haziran ayında girdiğini ve sürekli çalıştığını, çırak da olmadığını bildirmişlerdir. Mahkeme, aynı yöndeki rapor çerçevesinde, 14 yaşında olan sigortalının üretime katılamayacağını ve faaliyetin çıraklığa ilişkin bulunduğunu gerekçe göstererek davanın reddine hükmetmiştir.
    506 sayılı Yasa’nın 3. maddesinin II/B bendine göre, “Özel Kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları...” uygulanmamaktadır. Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan ve 05.07.1977 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2089 sayılı Çırak Kalfa ve Ustalık Yasasının 4. maddesinde, bu kanuna tabı bir sanatı o sanat için düzenlenen tarih ve pratik öğrenim programına göre o işyerinde öğrenmek amacıyla bir çıraklık sözleşmesi ile bir işyeri sahibinin hizmetine giren kimsenin çırak olarak tanımlandığı; 16. maddesinde ise, işyeri sahibi veya temsilcisinin çırak adayını çalıştırmağa başlamadan önce velisi veya kanuni mümessili ile üç örnek yazılı bir çıraklık sözleşmesi yapmağa mecbur olduğu; 20 maddesinde, sözleşmenin bir örneğinin Mahalli Çıraklık Eğitim Komitesine, derneğe kayıtlı ise ilgili derneğe veya odaya vermek ve sicil numarasını alarak sözleşmeye yazmak zorunda olduğu öngörülmüştür. Diğer taraftan bir kişiye çırak denilebilmesi için, o kimsenin durumunun bu özel kanunda çıraklar hakkında yapılan tarife ve nitelendirmeye uyması gerekir. Yani, taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken, başka bir ifade ile, davacının belirtilen tarihte çırak olup-olmadığına karar verilirken, çalışma ilişkisine bakılarak karar verilmelidir. Kişi işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyecektir. Mahkemece, öncelikle yasada belirtilen biçimde bir çıraklık sözleşmesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, öte yandan, sözleşme bulunsa dahi fiili çalışmanın üretim amacına mı, yoksa meslek ve sanat eğitimi amacına mı yönelik bulunduğu bordro tanıklarının tekrar beyanlarına başvurulup ifadeler arasındaki çelişkiler de giderilmek suretiyle ve diğer delillerle birlikte değerlendirilip belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular birlikte gözetilerek, yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre davacının gerçek durumunun belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar tesis edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
    O hâlde; davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi