16. Ceza Dairesi 2019/5719 E. , 2020/1809 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2018 tarih ve 2017/153 -2018/296 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma, Nitelikli yağma
Hüküm : a-) Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçundan; TCK"nın 302/1, 31/3, 62/1, 63/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
b-) Nitelikli yağma suçundan; TCK"nın 149/a-b-c-d-f-g, 31/3, 62/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan suça sürüklenen çocuğun, hükümden önce 25.08.2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı K.H.K’nın 147. maddesiyle değişik CMK’nın 196/4. maddesinde öngörülen zorunluluk halinin ne olduğu belirtilmeden yargılamanın hiçbir aşamasında mahkeme salonunda hazır bulundurulmaksızın SEGBİS yöntemiyle savunması alınıp son sözü sorulmak suretiyle yargılamanın tamamlanıp CMK’nın 289/1-h maddesi kapsamında aynı Kanunun 196/4. maddesine muhalefet edilerek savunma hakkının kısıtlanması,
2-Olay yeri inceleme raporunun, 03.01.2016 tarihli Ekspertiz Raporunun, suça sürüklenen çocuk hakkındaki beyan ve teşhis tutanakları ile bir kısım soruşturma evrakının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı veya onaylı suretlerinin dosya kapsamına alınmaması,
3-İstinaf mahkemesi bozma ilamı öncesi ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada suça sürüklenen çocuğun 17.04.2016 tarihi itibariyle 18 yaşını doldurduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun savunması ile bir kısım müştekiler ve tanıkların beyanlarının alındığı 21.06.2016 ve 09.09.2016 tarihli celselerde kapalı yargılama yapılması, diğer celselerde ise önce açık yargılamaya başlandığı, sonrasında ise kapalı yargılamaya devam olunduğu yazılması suretiyle CMK"nın 182. maddesine muhalefet edilmesi,
4-Suça sürüklenen çocuk hakkında uygulama imkanı bulunmayan TCK’nın 149/1-d maddesinin uygulanma maddesi olarak gösterilmesi,
5-Bölge Adliye Mahkemesi ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli karar başlıklarında suç tarihinin "13.12.2015" yerine “07.01.2016” olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak suça sürüklenen çocuğun tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.