11. Ceza Dairesi 2017/466 E. , 2020/6193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
...Cumhuriyet Başsavcılığının 18.12.2013 tarihli ve 2013/10472 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık hakkında “defter ve belgeleri gizleme” suçundan da kamu davası açıldığı halde hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, bu suç yönünden Mahkemece hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
A) 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesi:
Suça konu faturaların gelir vergisinde de kullanılması nedeniyle, gerekçeli karar başlığında “2009” olarak yanlış gösterilen suç tarihinin Mahkemece “16.03.2010” olarak düzeltilmesi; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B) 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekili ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekili ve sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1- UYAP sistemi üzerinde yapılan incelemede, sanık hakkında ...Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2014 tarihli 2014/5576 soruşturma sayılı ve 08.02.2017 tarihli 2016/8862 soruşturma sayılı iddianameleri ile 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından açılan kamu davalarının ...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/125 esas ve ...3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/254 esas sırasına kaydedildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın aynı mükellefiyeti ile aynı takvim yılında başka mükelleflerce düzenlenen sahte faturaları kullandığına ilişkin tespitin zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceği, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınarak; mükerrer yargılama yapılmaması ve fillerin zincirleme suç içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi açısından, anılan dava dosyaları ile varsa aynı mükellefiyete ve aynı yıllara ilişkin diğer dava dosyalarının da duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi, aksi durumda bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, mükerrer dava açılıp açılmadığının veya sanığın fillerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
2- Kabule göre
a) Suça konu faturaların gelir vergisinde de kullanılması nedeniyle, “16.03.2011, 16.03.2012, 16.03.2012” olan suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında “2010, 2011, 2012” şeklinde yanlış gösterilmesi,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.