1. Hukuk Dairesi 2016/6429 E. , 2019/1819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı, davalı ... ve dava dışı kayıt maliki Ercüment tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı; kayden maliki olduğu 522 ada 4 parseldeki 1.kat 2 ve çatı katı 3 nolu dairelerini kredi amaçlı ve bedelsiz olarak davalı ...’e satış suretiyle 3.11.2006 tarihinde temlik ettiğini, kredinin ödenmesi halinde taşınmazların iadesinin 1.11.2007 tarihinde düzenledikleri sözleşmeyle kararlaştırıldığını, ancak kredi ödenmesine rağmen davalı ...’in taşınmazları iade etmediği gibi 3 nolu daireyi 10.04.2008 tarihinde kötüniyetli ve muvazaalı olarak diğer davalı ...’ya aynı şekilde devrettiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, bilahare davalı ... yönünden davasını atiye terk ettiğini bildirmiştir.
Davalı ...; 1.11.2007 tarihli sözleşmeyi ve içeriğini kabul etmediğini, davacıya boşa imzalı kağıt verdiğini belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... ise, tapu kaydına dayalı iyiniyetli kazanımın korunması gerektiğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davacının dayandığı 1.11.2007 tarihli sözleşme temlik tarihinden sonra düzenlendiğinden inançlı işlem iddiasının ispat edilemediği, davalı ... bakımından da davanın atiye terk edildiği gerekçesiyle; davalılardan ... hakkındaki davanın ve birleşen davanın reddine, davalı ... yönünden davacı davasını atiye terk ettiğinden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar Dairece; "... tatbiki gerekli olan 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararında iddianın yazılı belgeyle ispatlanacağı öngörülmekle beraber, belge tarihinin temlik tarihinden önce olması gerektiği yönünde bir açıklama bulunmamaktadır. Bir başka ifadeyle, belge tarihinin temlikten önce veya sonra düzenlenmiş olmasının neticeye etkili olmayacağı açıktır.O halde, iddia ve savunma doğrultusunda delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgıla değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gerekçeleriyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalılardan ... hakkındaki davanın kabulüne, davalı ... yönünden davacı davasını atiye terk ettiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Çekişme konusu 522 ada 4 parseldeki 2 nolu bağımsız bölümün mahkemenin 24.05.2012 tarihli kararından sonra, 24.07.2013 tarihli cebri satış işlemiyle dava dışı ... adına tescil edildiği kayden sabittir.
Bilindiği üzere, dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı HMK"nın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usuli işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.
Bu usul kuralının kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.
Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazlardan 2 nolu bağımsız bölümün dava dışı 3. kişi adına tescil edilmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK"nun 125. maddesi hükmü uyarınca, davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması ve bu yöndeki usuli eksiklik giderildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu karar verilmesi doğru değildir.
Davacı ile davalı ...’in değinilen yönden temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.